28 Ekim 2021 Perşembe

TEBLİĞ VE İRŞÂDIN İKİ TEMEL ŞARTI: GECE NAMAZI VE KUR’ÂN TİLÂVETİ


قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : اَلْجِهَادُ أَرْبَعٌ اَلْأَمْرُ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّهْيُ عَنِ الْمُنْكَرِ وَالصِّدْقُ فِي مَوَاطِنِ الصَّبْرِ وَشَنَآنُ الْفَاسِقِ. (فيض)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  :  جهاد ، دورت تورلودر ، معروف ( دينك كوزل كوردكلرينى ) أمرتمك ، مؤمنلردن ( دينك حوش كورمديكى شيلردن ) نهيتمك ، صبر إيجاب أدن يرلرده دوغرولقدان آيرلمامق ، فاصقلره ( كوناحندان دولاي ) بغض ودشمانلق أتمك . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:   Cihâd, dört türlüdür; Ma‘rufu (dinin güzel gördüklerini) emretmek, münkerden (dinin hoş görmediği şeylerden) nehyetmek, sabır icap eden yerlerde doğruluktan ayrılmamak, fâsıklara (günahından dolayı) buğz ve düşmanlık etmek.”

(Feyzu’l-Kadîr)

Hicrî:   22   Rebiulevvel   1443    Fazilet Takvim

 

TEBLİĞ VE İRŞÂDIN İKİ TEMEL ŞARTI: GECE NAMAZI VE KUR’ÂN TİLÂVETİ

 

Kur’ân-ı Kerîm’de buyurulmaktadır ki (meâlen): “(Resûlüm!) Az bir kısmı hâriç, bütün gece kalk, namaz kıl. Gecenin yarısı veya bunu biraz azalt ya da gecenin çoğu olsun. Ve Kur’ân’ı da açık açık, tane tane oku.”

(Müzzemmil S., â. 2-4)

Bu âyet-i celîleler, Peygamberimiz (s.a.v.)’e ilk inen âyetler arasındadır. O bakımdan tebliğ ve irşâdla vazifeli insanların da geceleri kalkıp Rablerine tevbe-istiğfâr, ibadet-tâat, zikir ve fikirle meşgul olmaları; tertîl üzere tecvîdle Kur’ân-ı Kerîm okumaları lâzımdır.

Resûlullah (s.a.v.), peygamberlik kendisine tebliğ edilmeden önce de manevî âlemini, zaten temiz olan ve devamlı Hakk’a açık bulunan gönlünü ve letâifini, tıpkı günebakan (gün aşığı) çiçekleri gibi Allâhü Zülcelâl’in nûrundan ayırmıyordu. Yine o, Rabb’ine yakınlaşmayı hızlandıracak ve İlâhî feyizlerin sağanak sağanak üzerine yağmasına vesile olabilecek her şeyi değerlendiriyor ve diğer insanlardan farklı bir tefekkür dünyasında seyahat ediyordu.

İnsanlara İslâm’ı tebliğ ederken, Resûlullah Efendimiz’e, gece ibadet etmesi ve Kur’ân-ı Kerîm tilâvet etmesi emrediliyor. Demek oluyor ki tebliğin bunlarla mutlak manada bir irtibat ve münasebeti var.

Gece ibadeti bir ölçüde, inziva, halvet, teveccüh ve tebettül manâlarını da ihtivâ eder. Aslında, bu tâbirlerin bazıları Kur’ân-ı Kerîm’e âittir. Nitekim, Kur’ân-ı Kerîm’de, “Ve tebettel ileyhi tebtîlâ: Tam manâsıyla ona yönel” (Müzzemmil S., â. 8) buyurulmaktadır. Yani, “Allah’tan başka her şeyle bir manada alâkanı keserek kendini tamamen ona ver ve sadece onun mârifeti, onun muhabbeti, onunla alâkalı rûhânî zevkler ve onun tecellileri ile otur-kalk” tarzındaki bir üslupla, bu mühim hususa işaret edilmektedir. Bu ise ancak, insanın kendini o işe hazırlaması, kendi irâdesiyle uykusunu, sıcak döşeğini terk etmesi ile gerçekleşebilir.

O hâlde tâlim-terbiye, teblîğ-irşâd, vaaz ve nasîhatle meşgul olan insanların da, elbette ki bundan almaları gereken dersler olmalıdır…

Hicrî:   22   Rebiulevvel   1443    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder