قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يُبْعَثُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَأَكُونُ أَنَا وَأُمَّتِي عَلَى تَلٍّ فَيَكْسُونِي رَبِّي حُلَّةً خَضْرَاءَ فَأَقُولُ مَا شَاءَ اللهُ أَنْ أَقُولَ فَذٰلِكَ الْمَقَامُ الْمَحْمُودُ. (ك)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : قيامت كونى إنسانلر ينى دن ديريلتيله جكلر . بن وأمتم ، بر تبه أؤزرنده اولاجاغز . ربم بانه يشل بر حله ( ألبسه ) كيديرجك . صكره الله تعاله ، نلر سويلمه مى ديلرسه سويليه جكيم . إشده بو ، مقام محموددر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ Kıyamet günü, insanlar yeniden diriltilecekler. Ben ve ümmetim, bir tepe üzerinde olacağız. Rabbim bana yeşil bir hulle (elbise) giydirecek. Sonra Allâhü Teâlâ, neler söylememi dilerse söyleyeceğim. İşte bu, Makâm-ı Mahmûd’dur.”
(Hâkim, el-Müstederek)
Hicrî: 18 Rebiulevvel 1443 Fazilet Takvim
İSLÂM DİNİ KILIÇ ZORUYLA YAYILMADI -1
Bozuk fikirli kimseler, İslâm’ın kılıç zoruyla yayıldığını ve -hâşâ- Ashâb-ı Kirâm’ın da bu sebeple İslâmiyet’e girdiklerini iddia ediyorlar.
Hâlbuki Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, peygamberliğini ilan ettiği sırada yalnız olup, kendi kabilesi tarafından da bir kuvvet ve taraftar sahibi değildi. Hattâ Efendimize yardımda bulunmaları umulurken ilk önce onlar yalanladılar ve çok şiddetli düşmanlık gösterdiler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bunlara rağmen sabır ve vakarını bozmayarak, emrolunduğu şekilde yüce davasında sebât etti ve halkı, Allâhü Teâlâ’nın birliğine davet ve irşâd etmek için deliller getirmeye devam etti. Onlara daima İslâm’ın güzelliklerini anlatır, gösterir ve onların âdetlerinin bâtıl olduğunu hatırlatırdı.
İşte bu sayede, Allâh’ın, hidâyetini dilediği zâtlara hak ve hakikat gözüktü ve akıl sahipleri bu dini kabul etmeye başladılar. Bu yüce dinin hükümleri beğenilerek halk bölük bölük iman edip, ona tâbi oldular. Bu sırada bir damla kan bile dökülmüyordu. Aksine, halkın vicdan hürriyetleri ilan edilerek yalnız insafa davet olunuyorlardı.
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e, iman edenler -harp henüz emrolunmadan önce de- pek çoktu. Şöyle ki:
İslâm’ın ilk zamanlarında Ebû Zer el-Gıfârî (r.a.), kardeşi Üneys ve annesi ile birlikte İslâm dinini kabul ettiler ve kabilelerine döndüklerinde, Ebû Zerr’in (r.a.) daveti ile kabilesinin hemen hemen yarısı bu daveti kabul ederek derhal Müslüman oldular.
Peygamberliğin 7. yılında, Ashâbdan 101 kişi, müşriklerin eziyetleri yüzünden Habeşistan’a hicret etmişlerdi. Hâlbuki o sırada Mekke-i Mükerreme’de de birçok Müslüman vardı. Necran Hıristiyanlarından da 20 kadarı bu esnâda İslâmiyeti kabul etmişlerdi. Yine kavimleri arasında şan ve şeref sahibi olan Dımâd el-Ezdî ve Tufeyl bin Amr da hicretten evvel Müslüman olmuşlar ve kabilelerini İslâm’a davet etmişlerdi.
-Devamı yarın-
Hicrî: 18 Rebiulevvel 1443 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder