قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : عَلَيْكُمْ بِقِيَامِ اللَّيْلِ فَإِنَّهُ دَأْبُ الصَّالِحِينَ قَبْلَكُمْ. (ت)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : كجه نمازنا ( تهجده ) دوام أدينز . جونكى بو ، سزدن أؤنجكى صالح ظاتلريك آدتىيدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ Gece namazına (teheccüde) devam ediniz. Çünkü bu, sizden önceki sâlih zâtların âdetidir.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 23 Rebiulevvel 1443 Fazilet Takvim
TAMAMEN HAKK’A YÖNELMEK
Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz’i, bizzât Cenâb-ı Mevlâ’mız terbiye etmiştir. Hem de en güzel keyfiyet ve mâhiyette... Bu hâl, bütün enbiyâ ve mürselîn için bahis mevzuu olduğu gibi, Resûlullah Efendimiz’in vârisleri için de böyledir. Bu sâyede ümmet-i Muhammed’i irşâd vazifelerini hakkıyla edâ ve îfâ edebilmişlerdir. Mesela Abdülhâlik-i Gucdüvânî, Şâh-ı Nakşibend, İmâm-ı Rabbânî ve Ebu’l-Fâruk Süleyman Hilmi TUNAHAN (SİLİSTREVÎ) (k.s.) Hazretlerinden her bireri, kendilerini İslâm’ın talim-terbiye, tebliğ ve irşâd hizmetlerine vakfetmişlerdir.
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri, senelerce, Hindistan’ın muhtelif yerlerinde seyahatler etmiş, okumuş-okutmuş, feyz-i ilâhîden Ümmet-i Muhammed’in nasiplenmesi için büyük gayretler sarfetmiştir. Müslümanlar’ın itikâdlarını, Ehl-i Sünnet usûl ve çerçevesine oturtma hizmetinde şiddetli zulümlere mâruz kalmış, çektiği onca çileye rağmen, usanıp bıkmadan bidatlerle mücadeleye devam etmiştir.
Şimdi, fevkalâde mühim bir vazife olan Allâhü Teâlâ’nın, O’nun Resûlü’nün, Kitâbı’nın ve de füyûzât-ı İlâhî’nin tevzî memurluğu ile vazifeli bulunan insanların, Hakk’a tam yönelememesi lâyık olur mu? Bütün gece uyumaları, Kur’ân-ı Kerîm tilâvetinden uzak kalmaları düşünülebilir mi? Böylesine mühim bir vazifenin gerektirdiği mükellefiyet ve mesuliyetlerden kaçabilmeleri mümkün mü? Elbette ki hayır! Öyleyse bu vazifeyi îfâ ile mükellef olan kimse, geceleri kalkıp Rabb’ine ibadet etmeli; hem öyle bir ibadet etmeli ki, üzerine aldığı yükün ağırlığına muvâfık düşsün.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), geceleri ayaklarının altı şişinceye kadar namaz kılardı. Bunu ifade sadedinde İmâm Bûsîrî (k.s.) Hazretleri, Kasîde-i Bürde’sinin 29. beytinde ne güzel söyler: “Ben, o peygamberin sünnetine karşı vefâsız davrandım; Hâlbuki geceleri o kadar namaz kılarlardı ki çok ayakta kaldıklarından ayakları şişerek incinirdi.”
Hicrî: 23 Rebiulevvel 1443 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder