26 Ekim 2021 Salı

KABAK


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَلَا يَا رُبَّ نَفْسٍ طَاعِمَةٍ نَاعِمَةٍ فِي الدُّنْيَا جَائِعَةٌ عَارِيَةٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ. (فيض)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  :  دقات أدين ! دنياده ( لزتلى ) ييه جكلر و ( قيمتلى ) كيه جكلر إيجنده ياشايان ( فقط آخرت عمللرندن غافل ) نيجه كمسلر واردركى قيامت كونونده آج وجبلاقدرلر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:   Dikkat edin! Dünyada (lezzetli) yiyecekler ve (kıymetli) giyecekler içinde yaşayan (fakat âhiret amellerinden gâfil) nice kimseler vardır ki kıyamet gününde aç ve çıplaktırlar.”

(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)

Hicrî:   18   Rebiulevvel   1443    Fazilet Takvim

 

KABAK

 

Kabak, Kur’ân-ı Kerîm’de zikredilen sebzelerdendir. Allâhü Teâlâ, Sâffât Sûresi’nin 146. âyet-i kerîmesinde şöyle buyuruyor: “Ve onun (Yûnus aleyhisselâm’ın) üzerine (gölgelenmesi için) kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.”

Yûnus aleyhisselam, bu ağacın gölgesinde oturuyor, meyvesinden yiyor, başka bir gıdaya muhtaç bulunmuyordu.

Âyet-i kerîmede bu ağaç ‘yaktîn’ olarak zikredilmiştir. Yaktîn: Gövdesi olmayan, çabuk filizlenen, çok çatallanan, uzun ve yaprakları büyük olduğundan gölgeliğe müsait bir ağaçtır. Gövdesi olmadığı hâlde buna ağaç denilmesinin sebebi; çatallanıp yükselebildiğindendir. Yûnus (as.)’ın yanı başında bu kabağın bitmesi, balığın karnından çıktığı sıradaki hasta hâlinde kendisine bir siper olması içindir. Zira o, anadan yeni doğmuş bir çocuk gibi zayıf, balığın karnında geçirdiği hayattan müteessir -hasta gibi- bir hâldeydi.

Cenâb-ı Hak, Yûnus (as.)’ın sıcaktan gölgelenmesi, sinek ve sâireden ezâ görmemesi için yaprağı büyük olan kabak ağacını yarattı.

Peygamberimiz (s.a.v.), kabak yemeğini severdi.

Kendisine “Kabağı niçin seversiniz?” diye sorulduğu zaman: “Çünkü o, kardeşim Yûnus Aleyhisselâm’ın ağacıdır.” buyurmuşlardır.

Peygamberimiz (s.a.v.) “Ey Âişe, tencereyi kaynattığınız zaman, içerisine çokça kabak koyunuz. Çünkü kabak, üzgün kişinin kalbini kuvvetlendirir.” buyurmuşlardır.

Kabak, gölgesi koyu, havası güzel ve üzerine sinek konmayan bir bitkidir. Yûnus (as.) için yaratılan kabak, kendisini gölgeleyebilecek kadar yüksek olduğu gibi ondan önce bu nevi kabak mevcut değildi. Bu, Yûnus (as.)’ın bir mucizesi sayılmıştır.

Kabak, yumuşatıcıdır, karnı yumuşatır. Sıtmalı kişilere, çok susayanlara devadır ve öksürüğe çok faydalıdır. Ateşi olan hastaya, kabaktan daha çabuk fayda sağlayan bir gıda yoktur. Kabak pişirilir, bal veya karbonatla birlikte suyu içilirse, balgamı ve beraberinde acılığı söker.

(Bu yazıda anlatılan kabak, olgunlaştıktan sonra yenen tatlı kabağıdır. Yeşil iken yenen kabak değildir.)

Hicrî:   18   Rebiulevvel   1443    Fazilet Takvim

 

 SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder