قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: قَلِيلٌ تُؤَدِّي شُكْرَهُ خَيْرٌ
مِنْ كَثِيرٍ لَا تُطِيقُهُ. (فيض)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) ،" شكرونى
أدىى أدبله جكين آز ( مال ) شكرنه كوج يتره مميه جكين جوق ( مال ) دان دها خيرلى
در ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Şükrünü edâ edebileceğin az (mal), şükrüne güç yetiremeyeceğin çok (mal)dan daha hayırlıdır.”
(Münâvî, Feyzü’l-Kadîr)
Hicrî: 02 Şevval 1440 Fazilet
Takvimi
KANÂATKÂR OLMANIN LÜZÛMU
Kanâat, yetecek miktara râzı olup açgözlülük etmemek, yemek içmek gibi şeylerde mutedil olmaktır. Bu, gerek erkek gerek kadın herkes hakkında pek güzel bir haslettir.
Kanâat, az ile iktifa edip tembellik ederek yaşamak değil, hırsla hareket etmekten kaçınmak, başkalarının nîmetlerine göz dikmeyip kendi hakkına râzı olmaktır.
Allâhü Teâlâ, Hadîd Sûresi’nin 23. âyet-i kerîmesinde -meâlen- “Kaybettiğiniz şeylere üzülmeyesiniz, size verdikleri (nîmetler) ile de şımarmayasınız...” buyurmuştur.
Cenâb-ı Hakk’ın taksim etmiş olduğu rızka râzı olup açgözlülük etmemek lazımdır. Zîra Allâhü Teâlâ’nın rızkına râzı olmamak münâfıkların hâllerindendir. Hâlbuki mümine yakışan, peygamberlerin ve evliyanın hâllerine tâbi olup münâfıkların hâllerinden de şiddetle kaçınmaktır.
Hadîs-i şerîfle sâbittir ki; nefsin gözü doymaz. Adamın koca bir vâdi dolusu altını olsa “Bunun gibi bir daha olsa!” der. Hırs ve açgözlülüğün sevk eylediği yola gitmek kişiyi, doğru yoldan uzak ve âhiret saâdetinden mahrum eyleyen birçok fenâ hâllere düşürür. Dünyada dahi izzet yüzü göstermeyip zilletle yaşatır. Çünkü açgözlü olanın ihtiyacı çok olur.
Hazret-i Ömer (r.a.) “Kanâatten daha fazîletli bir mal görmedim.” buyurmuşlardır. Hazret-i Ali (k.v.) de “Kanâatkâr kişinin kalbi denizden daha zengin; münâfığın kalbi ise, taştan daha katıdır.” buyurmuşlardır.
Hazret-i Ümâme (r. anhâ) kızı Ümmü İnâs’a, “Kanâatkâr ol! Zîra kanâat edenin, kalbi rahat eder.” tenbihinde bulunarak açgözlülükten kaçınmasını söylemiştir.
Hâl böyle olunca, kişinin kanâatkâr olması, dünyaya meyletmemesi lazımdır. Bilinmelidir ki Allâhü Teâlâ’nın takdir buyurmuş olduğu rızka kavuşmak için hırslı olmaya ve açgözlülük etmeye gerek yoktur. Yalnız makbul ve övüldüğü sûrette sebeplerine yapışmak vardır. Kişi ne isteyecek ise Allâhü Teâlâ’dan istemeli, başkasına boyun eğmemelidir.
Hicrî: 02 Şevval 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder