24 Haziran 2019 Pazartesi

ASHÂB-I KİRÂM’IN EHL-İ BİD‘ATE KARŞI TAVIRLARI



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَحْدَثَ فِي أَمْرِنَا هَذَا مَا لَيْسَ فِيهِ فَهُوَ رَدٌّ. (ق)
رسول الله  أفندمز  ( )  بيوردولر ،"    كيم دينمز حقنده اونده اولمايان بر شى ( بدعة ) إحداث أدرسه بو رَدْ اولنمشدر ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim dînimiz hakkında, onda olmayan bir şey (bid’at) ihdâs ederse bu reddolunmuştur.” 
(Müttefekun Aleyh; Sahîh-i Buhârî ve Müslim)
Hicrî:   16  Şevval   1440  Fazilet Takvimi   

ASHÂB-I KİRÂM’IN EHL-İ BİD‘ATE KARŞI TAVIRLARI

Selef-i Sâlihîn (Sahâbe-i Kirâm ve daha sonra gelen mezhep imâmlarımız, Ehl-i Sünnet’in müçtehit ve âlimleri) hep kitap ve sünnete tâbi olmuşlar, Müslümanları hakka irşâd ederek, onları dinde olmayan şeyler ihdâs eden bid‘at ve hevâ ehlinden uzak tutmaya çalışmışlardır.
Ebûbekr-i Sıddîk (radıyallâhü anh), Müslüman oldukları hâlde zekâtı vermeyenlere karşı harb ilan etmişti.
Hazret-i Ömer (r.a.) zamanında Sabîğ bin Isl isminde bir adam çıktı. Kurân-ı Kerîm’deki müteşâbih âyetleri her önüne gelene sorar, zaman zaman insanların arasında ihtilâfa sebep olan ve kendisine lâzım olmayan meseleler hakkında konuşurdu. Hazret-i Ömer (r.a.) onu huzuruna getirtti ve: “Sen kimsin?” diye sordu. “Ben Allâh’ın kulu Sabîğ’im” deyince, “Ben de Allâh’ın kulu Ömer’im” deyip eline aldığı bir hurma çubuğu ile onu dövmeye başladı. Nihâyet başından kanlar akmaya başlayan Sabîğ: “Ey Mü’minlerin Emîri! Yeter, aklım başıma geldi, kafamdaki kuruntular benden gitti” deyince vurmayı bıraktı. Sonra onu Basra’ya sürgün etti. Bundan sonra Sabîğ’in hâli düzeldi, sâlih (düzgün) bir hayat sürdü.
İşte Hazret-i Ömer (r.a.) insanlar arasında en ufak bir fitneye sebep olacaklara karşı böyle uyanık davranır, hemen böyle kimseleri doğru yola getirirdi.
“Hz. Ömer (r.a.) minberden, “Bu ümmet için en korktuğum şey münâfık âlimlerdir.” diye söyleyince kendisine sordular: “Ey müminlerin emiri! Münâfık âlim nasıl olur?” Hz. Ömer (radıyallâhü anh) şu cevabı verdi: “Lisânı âlim, fakat kalbi ve ameli câhil olandır.”
Hz. Ali (r. a.), dinden çıkan Hâricîler ile harbetmişti.
Sahîh-i Müslim’de Yahya bin Ya’mer’den (rah.) yapılan rivayette: “İbn-i Ömer’e (r. anhümâ) dedim ki: ‘Efendim, bizim o taraflarda bazı insanlar ortaya çıktı. Kur’ân-ı Kerîm’i okudular, onun ilmine sahip oldular. Fakat onlar, kaderin olmadığını söylüyorlar.’ Bunun üzerine İbn-i Ömer (r. anhümâ): ‘Eğer öyle bir topluluk ile karşılaşırsan onlara de ki: Ben onlardan uzağım, onlar da benden uzak olsun.”
Hicrî:   16  Şevval   1440  Fazilet Takvimi   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder