قَالَ
اللهُ تَعَالَى: اَلَمْ أَعْهَدْ اِلَيْكُمْ يَا بَنِۤى اٰدَمَ اَنْ لَا
تَعْبُدُوا الشَّيْطَانَ اِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُبِينٌ ( ٦٠ ) وَاَنِ اعْبُدُونِى
هٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَقِيمٌ. ( سورة يس، ٦٠-٦١
)
الله تعالى شويله بيوردى ( مآلا ) ." أى
آدم اوغللرى ، " شيطانه طابماين ، جونكى او سزين إيجن آب آجق بر دشمان در .
بانه عبادت أدين . إشده دوسدوغرى يول بودور " ديه سزه أمر أتمدممى ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ey Âdemoğulları, ‘Şeytana tapmayın. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana ibâdet edin. İşte dosdoğru yol budur’ diye size emretmedim mi?”
(Yâsîn Sûresi, âyet 60-61)
Hicrî: 10 Şevval 1440 Fazilet
Takvimi
ŞEYTAN NASIL ALDATIR?
Şeytân-ı laîn, âbid bir zâta “Âdemoğlunu nasıl yoldan çıkaracağımı öğrenmek ister misin?” deyince, âbid zât “Evet, öğrenmek isterim. Âdemoğlunu hangi şeylerle idlâl ediyorsun, yoldan çıkarıyorsun?” dedi. Şeytan:
“Üç şeyle onları yoldan çıkarırım: Aşırı cimrilik, öfke ve sarhoşlukla.” dedi ve şöyle devam etti:
“İnsan aşırı cimri olunca onun gözünde malını az gösteririm. Böylece malın hakkını vermez olur ve başkalarının mallarına rağbet etmeye başlar.
İnsan sarhoş olduğu zaman, koyun kulağından tutulup götürüldüğü gibi, biz de onu istediğimiz her kötülüğe götürürüz.” diye cevap verdi.
İnsan çok öfkeli olduğu zaman çocukların topla oynadığı gibi biz de onunla aramızda oynarız, onu döndürürüz. Duâsıyla ölüleri diriltecek biri bile olsa ondan ümidimizi kesmeyiz. Bir kelime ile yıkılır, yok olur.
Öyleyse öfkelenen kişinin, şeytanın esiri olmamak için sabretmesi ve amellerini mahvetmemesi lazımdır. (Tenbîhü’l-Gâfilîn)
“Üç şeyle onları yoldan çıkarırım: Aşırı cimrilik, öfke ve sarhoşlukla.” dedi ve şöyle devam etti:
“İnsan aşırı cimri olunca onun gözünde malını az gösteririm. Böylece malın hakkını vermez olur ve başkalarının mallarına rağbet etmeye başlar.
İnsan sarhoş olduğu zaman, koyun kulağından tutulup götürüldüğü gibi, biz de onu istediğimiz her kötülüğe götürürüz.” diye cevap verdi.
İnsan çok öfkeli olduğu zaman çocukların topla oynadığı gibi biz de onunla aramızda oynarız, onu döndürürüz. Duâsıyla ölüleri diriltecek biri bile olsa ondan ümidimizi kesmeyiz. Bir kelime ile yıkılır, yok olur.
Öyleyse öfkelenen kişinin, şeytanın esiri olmamak için sabretmesi ve amellerini mahvetmemesi lazımdır. (Tenbîhü’l-Gâfilîn)
HAZRET-İ ALLÂH’IN MAĞFİRETİ DAHA BÜYÜKTÜR
Hazret-i Âişe (radıyallâhü anhâ) vâlidemiz anlattı: Cübeyb bin Hâris (radıyallâhü anh), Resûlullah Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) yanına geldi ve: “Yâ Resûlallah! Ben çok günahkâr bir adamım.” dedi.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Allâh’a tevbe et ey Cübeyb.” buyurdular.
“Yâ Resûlallah! Ben tevbe ediyorum, ama sonra tekrar günah işliyorum.” dedi.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Her günah işlediğinde sen yine tevbe et.” buyurdular.
“Yâ Resûlallah! O zaman günahlarım çok olur.” deyince Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:
“Ey Cübeyb! Allâh’ın affı senin günahlarından daha büyüktür.”
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Allâh’a tevbe et ey Cübeyb.” buyurdular.
“Yâ Resûlallah! Ben tevbe ediyorum, ama sonra tekrar günah işliyorum.” dedi.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Her günah işlediğinde sen yine tevbe et.” buyurdular.
“Yâ Resûlallah! O zaman günahlarım çok olur.” deyince Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:
“Ey Cübeyb! Allâh’ın affı senin günahlarından daha büyüktür.”
(Ma’rifetü’s-sahâbe, Ebû Nuaym Isfahânî)
Hicrî: 10 Şevval 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder