قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنِ اتَّقَى رَبَّهُ وَوَصَلَ
رَحِمَهُ نُسِئَ لَهُ فِي عُمُرِهِ وَثُرِيَ مَالُهُ وَأَحَبَّهُ أَهْلُهُ. (هب)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) ،" رابندن
قورقان و صلهء رحمده بولونان كمسنين عُمرى اوزاتلر . مالى جوغالر و آئله و
آقرابالرى كندسنى سَوَرْ ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Rabbinden korkan ve sıla-i rahimde bulunan kimsenin ömrü uzatılır, malı çoğalır ve aile ve akrabaları kendisini sever.”
(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)
Hicrî: 01 Şevval 1440 Fazilet
Takvimi
SILA-İ RAHİM RAHMETE VE CENNETE YAKLAŞTIRIR
Bir a’râbî, Resûlullâh’ın (s.a.v.) devesinin yularından tuttu ve: “Yâ Resûlallâh! Beni, cennete yaklaştırıp cehennemden uzaklaştıracak bir ameli bana söyleyiniz.” dedi. Resûlullah (s.a.v.), “Allâh’a ortak koşmadan ona ibâdet et, namazı kıl, zekâtı ver ve sıla-i rahim yap (akrabâlarını ziyâret et).” buyurdu.
Abdullah bin Ebû Evfâ (r.a.) anlattı: Bir arefe akşamı Resûlullâh’ın (s.a.v.) huzûrunda oturuyorduk. O sırada Resûlullah Efendimiz (s.a.v.): “Sıla-i rahim yapmayan (akrabalarıyla alâkasını kesen) kimse bizimle birlikte oturmasın; yanımızdan kalksın.” buyurdular. Bunun üzerine, halkanın en sonunda bulunan bir kişi kalkıp gitti ve fazla zaman geçmeden tekrar geldi.
Resûlullah (s.a.v): “Halkadan senden başka kimse kalkmadı. Sen neden gittin?” buyurunca: “Yâ Resûlallah! Sizin söylediklerinizi işitince, hemen teyzemin yanına gittim. O, bana dargındı. Beni görünce, ‘Seni buraya getiren sebep nedir? Sen böyle yapmazdın.’ dedi. Ben de sizin buyurduklarınızı ona haber verdim. Bunun üzerine birbirimizden özür diledik. Birbirimiz için Allâhü Teâlâ’ya istiğfar ettik.” dedi.
Resûlullah (s.a.v): “Güzel bir şey yaptın, oturabilirsin.” buyurduktan sonra: “Dikkat ediniz! Allâh’ın rahmeti, içinde birbirine dargın olanların bulunduğu bir topluluğa inmez.” buyurdular.
Fakîh Ebu’l-Leys es-Semerkandî (rh.) buyurdu ki: Bu hadîs-i şerîf, kişinin akrabaları ile alâkasını kesmesinin büyük günahlardan olduğuna delâlet eder. Çünkü bu dargınlık, o kimseye ve yanındakilere Allâh’ın rahmetinin inmesine mâni olur. Bunun için sıla-i rahmi (yakın akraba ile alâkasını) kesen Müslümanın tevbe etmesi, işlediği bu günahtan dolayı Allah’tan mağfiret dilemesi ve onları ziyâret etmesi lazımdır.
Abdullah bin Ebû Evfâ (r.a.) anlattı: Bir arefe akşamı Resûlullâh’ın (s.a.v.) huzûrunda oturuyorduk. O sırada Resûlullah Efendimiz (s.a.v.): “Sıla-i rahim yapmayan (akrabalarıyla alâkasını kesen) kimse bizimle birlikte oturmasın; yanımızdan kalksın.” buyurdular. Bunun üzerine, halkanın en sonunda bulunan bir kişi kalkıp gitti ve fazla zaman geçmeden tekrar geldi.
Resûlullah (s.a.v): “Halkadan senden başka kimse kalkmadı. Sen neden gittin?” buyurunca: “Yâ Resûlallah! Sizin söylediklerinizi işitince, hemen teyzemin yanına gittim. O, bana dargındı. Beni görünce, ‘Seni buraya getiren sebep nedir? Sen böyle yapmazdın.’ dedi. Ben de sizin buyurduklarınızı ona haber verdim. Bunun üzerine birbirimizden özür diledik. Birbirimiz için Allâhü Teâlâ’ya istiğfar ettik.” dedi.
Resûlullah (s.a.v): “Güzel bir şey yaptın, oturabilirsin.” buyurduktan sonra: “Dikkat ediniz! Allâh’ın rahmeti, içinde birbirine dargın olanların bulunduğu bir topluluğa inmez.” buyurdular.
Fakîh Ebu’l-Leys es-Semerkandî (rh.) buyurdu ki: Bu hadîs-i şerîf, kişinin akrabaları ile alâkasını kesmesinin büyük günahlardan olduğuna delâlet eder. Çünkü bu dargınlık, o kimseye ve yanındakilere Allâh’ın rahmetinin inmesine mâni olur. Bunun için sıla-i rahmi (yakın akraba ile alâkasını) kesen Müslümanın tevbe etmesi, işlediği bu günahtan dolayı Allah’tan mağfiret dilemesi ve onları ziyâret etmesi lazımdır.
(Tenbîhü’l-Gâfilîn)
Hicrî: 01 Şevval 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder