24 Haziran 2019 Pazartesi

İSLÂM’IN BİR ALÂMETİ: HITÂN (SÜNNET)



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا نَحَلَ وَالِدٌ وَلَدَهُ أَفْضَلَ مِنْ أَدَبٍ حَسَنٍ. (ك)
رسول الله  أفندمز  ( )  بيوردولر ،"    هجبر ( آنا و ) بابا أولادينه كوزل آخلاقدان دها دكرلى بر شى باغشلامامش ورمه مشدر ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Hiçbir (ana ve) baba, evlâdına güzel ahlâktan daha değerli bir şey bağışlamamış, vermemiştir.” 
(Hâkim, el-Müstedrek)
Hicrî:   21  Şevval   1440  Fazilet Takvimi   

İSLÂM’IN BİR ALÂMETİ: HITÂN (SÜNNET)

Malum olduğu üzere erkek çocukların sünnet edilmelerine “hıtân” denir. İnsanlara faydalı, nezâfete, temizliğe vesîle olduğundan dolayı çok eski bir âdettir.
Katâde (radıyallâhü anh) şöyle rivâyet etmiştir: “Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem), Müslüman olan kimseye seksen yaşında bile olsa sünnet olmayı emrederdi.”
Hıtân, İslâm’ın şeâirinden yani İslâm’ın nişanlarındandır ki Müslüman ve gayr-ı müslim onunla ayrılır. Şöyle ki sünnetsiz ölüler arasında sünnetli biri bulunursa cenâzesi yıkanır, namazı kılınıp Müslüman kabristanına defnolunur.
Hıtânın (sünnetin) iki hükmü vardır; biri dünyaya, diğeri âhirete âittir. Dünyaya âit olan hükmü, temizliktir. Âhirete âit olan hükmü ise Allah katında sevap kazanmaktır.
İlk defa Allâh’ın emri ile sünnet olan kişi İbrahim Aleyhisselâm’dır. Sahîh-i Buhârî’de: “İbrahim Aleyhisselâm 80 yaşında olduğu hâlde (Şam civarındaki) Kaddûm köyünde sünnet oldu.” buyurulmuştur.
Hıtânın müstehap olan vakti ise çocuğun yedinci yaşından onikinci yaşına kadardır. Daha evvel de sünnet yapılması câizdir. Peygamber Efendimiz Hazretleri, torunları Hazret-i Hasan ile Hazret-i Hüseyin’i doğduklarının yedinci gününde sünnet ettirdiklerine binâen Sahîh-i Buhârî’yi şerh eden Aynî (rah.): “Yaralar daha süratli iyileştiği için doğumun yedinci gününde yapılan sünnet kolaylıktır.” demiştir.
Sünnet, herhangi bir günde yapılabilir. Erkek evlâdını sünnet ettirip yarası iyi oluncaya kadar tedavi etmek çocuğun, babası üzerindeki haklarındandır.
Müslüman olan bir gayr-ı müslimin, ihtiyarlığından dolayı sünnete tahammül edemeyeceği ehl-i vukûf (salâhiyetli doktor) tarafından tespit edilirse, bu kişi sünnetten istisnâ edilebilir. Çünkü bir özrün bulunması hâlinde vâcibin bile terki câizdir.
Hicrî:   21  Şevval   1440  Fazilet Takvimi   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder