10 Haziran 2019 Pazartesi

ASHÂB-I BEDİR....Hubeyb bin İsâf (r.a.)




قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: عَلَيْكُمْ بِالْجِهَادِ فِي سَبِيلِ اللهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى فَإِنَّهُ بَابٌ مِنْ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ يُذْهِبُ اللهُ بِهِ الْهَمَّ وَالْغَمَّ. (حم)
رسول الله  أفندمز  ( )  ،"  الله تباركه و تعالى يولونده جهاده دوام أدينز . جونكى جهاد ، جنت قابلارندان بر قابى در . الله تعالى ، اونونله كجمش و كله جك قايغى و اؤزونتولرنى كيده رير ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Allâhü Tebâreke ve Teâlâ yolunda cihâda devam ediniz. Çünkü cihâd, cennet kapılarından bir kapıdır. Allâhü Teâlâ, onunla geçmiş ve gelecek kaygı ve üzüntülerini giderir.” 
(Müsned-i Ahmed)
Hicrî:   04  Şevval   1440  Fazilet Takvimi   


ASHÂB-I BEDİR....Hubeyb bin İsâf (r.a.)

 
Hubeyb bin İsâf (radıyallâhü anh), Ensâr’dan ve Hazrec kabilesinin Benî Adiy kolundandır.
Hubeyb Hazretleri: Bedir, Uhud, Hendek Gazâlarında bulunmuştur.
Meşhur siyer âlimi Vâkıdî’nin beyanına göre, Hazret-i Hubeyb, Fahr-i Âlem (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimiz Bedir Gazâsı’na çıktıktan sonra arkadan yetişerek yolda îmân etmiş ve böylece Bedir’de ve sonraki bütün gazâlarda bulunmuştur. Hazret-i Osmân-ı Zinnûreyn zamanında irtihal buyurmuştur.
Hubeyb Hazretleri, Müslüman olmasını şöyle anlattı:
“Ben kavmimden bir adam ile Peygamberimizin (s.a.v.) huzûruna vardım, o Bedir Gazâsı’na çıkıyordu.
‘Yâ Resûlallâh! Kavmimiz, yani Ensâr gazâya çıktıkları hâlde biz onlarla birlikte bulunmamaktan hayâ ederiz!’ dedik.
Resûl-i Ekrem (sallallâhü aleyhi ve sellem):
‘Biz müşrikler aleyhine yine müşriklerden yardım talep edemeyiz!’ buyurdular.
Bunun üzerine ikimiz birden dîn-i mübîn-i İslâm’ı kabul ederek Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile beraber Bedir Harbi’nde bulunduk.”
Hubeyb Hazretlerinin torunu olan Hubeyb bin Abdurrahman (rahimehullah), meşhur İmâm Mâlik Hazretlerinin hocasıdır. 
Torunu Hubeyb (rahimehullah) şöyle anlattı:
-Dedem- Hubeyb Hazretleri, Bedir’de aldığı bir darbe ile omzundan ağır bir şekilde yaralanmıştı. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) mübârek tükürüğünden sürüp ayrılan uzvu bir araya getirince omzu bir anda iyileşmiş, dedem, hiçbir şey olmamış gibi harbe devam etmiş. (Radıyallâhü Teâlâ anhüm).
Hicrî:   04  Şevval   1440  Fazilet Takvimi   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder