28 Haziran 2019 Cuma

CENÂZE



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا يَتَمَنَّيَنَّ أَحَدُكُمُ الْمَوْتَ لِضُرٍّ نَزَلَ بِهِ فَإِنْ كَانَ لَا بُدَّ مُتَمَنِّيًا فَلْيَقُلْ اَللّٰهُمَّ أَحْيِنِي مَا كَانَتِ الْحَيَاةُ خَيْرًا لِي وَتَوَفَّنِي إِذَا كَانَتِ الْوَفَاةُ خَيْرًا لِي. (م)
رسول الله  أفندمز  ( )  ،"    باشنه كلن بر مصيبتدن دولاي هجبرينز أؤلومى تمنى أتمسين . مطلقه ( أؤلومى ) تمنى أتمك مجبوريتنده قالرسه : " اللهم ، حقم ده ياشامق خيرلى اولديغى مدتجه بنى ياشط ، حقمده أؤلوم خيرلى اولديغى زمان ده بنى أؤلدور ده سين ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Başına gelen bir musîbetten dolayı hiçbiriniz ölümü temenni etmesin. Mutlaka (ölümü) temenni etmek mecbûriyetinde kalırsa: ‘Allâhım, hakkımda yaşamak hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat, hakkımda ölüm hayırlı olduğu zaman da beni öldür’ desin.” 
(Sahîh-i Müslim)
Hicrî:   25  Şevval   1440  Fazilet Takvimi   

CENÂZE

 
Vefât etmek üzere olan Müslüman sağ tarafı üzerine yatırılarak yüzü kıbleye çevrilir. Yanında kelime-i şehâdet getirilir ve Yâsîn Sûresi okunur.
Vefât edince, bir bez ile çenesi başı üzerinden bağlanır. Gözleri kapatılıp elleri iki tarafına uzatılır. Şişmemesi için karnı üzerine bir demir parçası konulur. Yıkanıncaya kadar yanında Kur’ân-ı Kerîm okunmaz. Başka bir odada okunabilir.
Yıkanılacağı zaman, ayakları kıbleye gelecek şekilde teneşir üzerine yatırılır. Usulü üzere yıkanır. Temiz bir bezle kurulanıp kefenlenir.
Kefen; vefât eden Müslümanın, sarılıp kabre konulduğu bezdir.
Kefen; erkekler için kamîs, izâr, lifâfe; kadınlar için ise, kamîs, izâr, lifâfe, başörtüsü ve göğüsler üzerine bağlanan bezden ibarettir. Kefenin beyaz ve pamuk kumaştan olması fazîletlidir.
Kamîs (yensiz ve dikişsiz gömlek) ile boynundan ayağına kadar; İzâr ile de başından ayağına kadar kefenlenir. Lifâfe ile de baştan ayağına kadar sarılıp dürülür ve iki ucu bağlanır. Kefende, önce sol taraf sonra sağ taraf dürülür, sağ üstte olur.
Kadınlarda kefen, bunlardan başka gömleğin üzerine bir başörtüsü ve bir de göğüs örtüsü olmak üzere beş kat bezdir.
Cenâze namazı, vefat eden din kardeşlerimiz hakkında duâ olmak üzere bir farz-ı kifâyedir.
 (Muhtasar İlmihal, Fazilet Neşriyat)
 
KALBİN DEVÂSI BEŞ ŞEYDEDİR
 
Evliyâdan İbrahim Havvâs Hazretleri demiştir ki:
“Kalbin devâsı beş şeydedir:
• Manasını düşünerek Kur’ân-ı Kerîm’i okumak,
• Mideyi fazla doldurmamak,
• Geceleri namaz kılmak,
• Seher vakitlerinde Mevlâ’ya ilticâ etmek,
• Evliyâ ve sâlihlerin sohbetinde bulunmak.”
Hicrî:   25  Şevval   1440  Fazilet Takvimi   


TAKDÎR ETMEDİĞİN HERŞEY ADÂLETİNDENDİR



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: شَابٌّ سَخِيٌّ حَسَنُ الْخُلُقِ أَحَبُّ إِلَى اللهِ تَعَالَى مِنْ شَيْخٍ بَخِيلٍ عَابِدٍ سَيِّئِ الْخُلُقِ. (فيض)
رسول الله  أفندمز  ( )  ،"    جومرت و كوزل آخلاقلى بر كنج : جمرى ، عبادت أدن و كوتى لآخلاقلى بر إختياردان الله تعالى يه دها سوملى در ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Cömert ve güzel ahlâklı bir genç; cimri, ibâdet eden ve kötü ahlâklı bir ihtiyardan Allâhü Teâlâ’ya daha sevimlidir.” 
(Feyzü’l-Kadîr)
Hicrî:   24  Şevval   1440  Fazilet Takvimi   

 TAKDÎR ETMEDİĞİN HERŞEY ADÂLETİNDENDİR

 
Mûsâ Aleyhisselam bir münâcâtında Cenâb-ı Hakk’a şöyle nidâ etti: “Yâ İlâhî, hangi kulun senin yanında daha kıymetlidir?”
Allâhü Teâlâ: “Lisânı, dâimâ beni zikirle meşgul olan kimsedir.” buyurdu. Mûsâ Aleyhisselam: “Hangi kulun senin yanında daha âlimdir?” diye sordu.
Allâhü Teâlâ: “İlmiyle iktifa etmeyip başkalarındaki ilme tâlib olan (yani ilme doymayandır).” buyurdu. Mûsâ Aleyhisselam: “Hangi kulun daha âdildir?”
Allâhü Teâlâ: “İnsanların aleyhine hükmettiği gibi kendi aleyhine de hükmedebilendir.” buyurdu. Mûsâ Aleyhisselam: “Hangi kulun en büyük günahkârdır?” diye sordu.
Allâhü Teâlâ: “Benden bir şeyi isteyip de kendisi için takdîr ettiğim şeye râzı olmayarak beni ithâm eden kimsedir.” buyurdu.
Bunun üzerine Mûsâ Aleyhisselâm: “Ey Rabbimiz, biz sana ithâmda bulunmayız ve biz biliriz ki sen bir şeyi ihsan ettiysen o bizim için bir nîmet ve fazîlettir. Takdir etmediğin her şey de adâletindendir. Kötü amellerimiz sebebiyle bize azâb etme yâ Rabbî.” dedi. 
(Rûhu’l-Beyân Tefsîri)
 
İÇKİ İÇMENİN, KUMAR OYNAMANIN FENALIĞI
 
İslam dîninde içki içmek, kumar oynamak, hınzır eti yemek, adam öldürmek, kendi canına kıymak ve helâl sayılmayan şeylere gönül koymak haramdır. Haram sayılan bu kötü işlerin her birinde birçok zarar ve kötülük vardır. Bu kötülükler üzerine ne yazılsa, ne söylense azdır.
İçki, her kötülüğün anasıdır. İçki, insanı sağlam yaşamaktan alıkoyar, insanlıktan çıkarır.
Kumar da haramdır. Kumar yüzünden insan aç ve açıkta kalır. Nice kötülükler, kavgalar hep kumar yüzünden olur. Kumar yüzünden yuvalar yıkılır. Kumar oynayanlar bir dakika önce dünyanın en büyük zenginlerinden iken bir dakika sonra -artık bir daha doğrulamayacak kadar- yoksulluğa uğrarlar. Böyle bir dakika içinde varını yoğunu bitirip bütün sermayesini kaybeden insanlar düşüne düşüne ya deli olurlar veyahut da yoksulluğa dayanamadıklarından canlarına kıyarlar. Adam öldürmek ve kendi canına kıymak ise büyük günahtır.
Hicrî:   24  Şevval   1440  Fazilet Takvimi