19 Şubat 2018 Pazartesi

İBRÂHİM BİN EDHEM (Kuddise Sirruh)





قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: رَكْعَتَانِ يَرْكَعُهُمَا الْعَبْدُ فِي جَوْفِ اللَّيْلِ الْآخِرِ خَيْرٌ لَهُ مِنَ الدُّنْيَا وَمَا فِيهَا، وَلَوْلَا أَنْ أَشُقَّ عَلَى أُمَّتِي لَفَرَضْتُهُمَا عَلَيْهِمْ. (الزهد والرقائق لابن مبارك)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر   ."   قولون ، كجنيك صون اؤجده برنده قلديغى إيكى ركعت ( ده اولسه ) نماز بتون وارليغى ايله دنيادان و دنياداكى لردن خيرلى در . أكر اؤمتمه آغر كله جكندن قورقماسايدم ، بو إيكى ركعت نامازى اونلره واجب قلاردم ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kulun, gecenin son üçte birinde kıldığı iki rek’ât (da olsa) namaz, bütün varlığı ile dünyadan ve dünyadakilerden hayırlıdır. Eğer ümmetime ağır geleceğinden korkmasaydım, bu iki rek’ât namazı onlara vâcib kılardım.”
(İbn-i Mübârek, ez-Zühd ve’r-Rekâik)
Hicrî:   03  Cemaziyelahir  1439  Fazilet Takvimi 

İBRÂHİM BİN EDHEM (Kuddise Sirruh)


İbrâhim bin Edhem (kuddise sirruh), aslen bugün Kuzey Afganistan’da bulunan Belh şehrindendir. Zâhid, âlim, âbid ve meşhûr evliyâdandır. Hicrî 161 (M. 778) senesinde vefât etti. Hikmetli sözleri ve ibretli menkıbeleri çoktur. Bunlardan ikisi:
• Birgün İbrâhim bin Edhem (kuddise sirruh), yolun ortasında sızıp kalmış bir sarhoşun yanından geçiyordu. Ağzından salyalar akmıştı. İbrâhim bin Edhem (k.s.) onun bu hâlini görünce:
“Kendisi ile Allâhü Teâlâ’nın adının anıldığı bir ağızın böyle fenâ bir hâlde olması münâsib değildir!” dedi ve adamın yanına vardı. Ağzını su ile yıkadı, temizledi. 
Sarhoş kendine gelince İbrâhim bin Edhem’in (k.s.) ona olan muâmelesini ve sözlerini anlattılar. Adam mahcup olup hemen nasûh (samîmî) bir tevbe ile tevbe etti. İbrâhim bin Edhem (k.s.), rüyâsında kendisine şöyle seslenildiğini işitti:
“Ey İbrâhim! Sen bizim rızâmız için onun ağzını yıkadın, biz de senin hatırın için onun kalbini temizledik”
• Hasan bin Abdülfezârî merhûm anlattı:
“İbrâhim bin Edhem (kuddise sirruh), Maraş’a geldiğinde babama müsâfir olurdu. Ben o vakitler henüz çocuktum.
Bir defasında kapıyı çaldı, babam bana “Kapıyı kim çalıyor bak” dedi. Çıkınca üzerinde abasıyla esmer bir adam gördüm, ondan ürküp içeri girdim ve “Babacığım, tanımadığım bir adam var” dedim.
Babam dışarı çıktı, onu görünce kucaklaştılar, sonra içeri girdiler. Sohbet etmeye başladılar. Babam ona:
“Efendim, şu oğlumun ilim tahsîlinde anlayışı biraz kıttır. Allâh’a duâ et de ilmi ona sevdirsin, helâlinden de rızık ihsân etsin.”
İbrâhim bin Edhem (kuddise sirruh), beni aldı, kucağına oturttu, başımı okşadı. Sonra:
“Allâhım, ona kitâbını öğret, helâlinden de rızıklandır” diye duâ etti.
Allâhü Teâlâ bana kitâbı Kur’ân-ı Kerîm’i ve diğer ilimleri tahsîl etmeyi nasîb etti. Arılar da gelip evimde bir yere konup o kadar bal yaptılar ki hatta kütüphâneme bile bal koyar oldum. Geçimimi onları satarak temin ettim, başka iş yapmaya muhtaç olmadım.
Hicrî:   03  Cemaziyelahir  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder