قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ دَعَا إِلَى هُدًى كَانَ
لَهُ مِنَ الْأَجْرِ مِثْلُ أُجُورِ مَنْ يَتَّبِعُهُ لَا يَنْقُصُ ذَلِكَ مِنْ
أُجُورِهِمْ شَيْئًا. (ت)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر ."
إنسانلرى
هدايته ( إنكاردان إيمانه ، عصياندان إطاعته و غفلتدن اويانمايه ) دعوت أدن كمسيه
، كنديسينه اويانلريك ثوابى قدار ثواب وريلير . بو اونلريك ثوابندان ده بر شى
أكسلتمز ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “İnsanları hidâyete (inkârdan îmâna, isyandan itâate ve gafletten uyanmaya) davet eden kimseye, kendisine uyanların sevâbı kadar sevap verilir. Bu onların sevâbından da bir şey eksiltmez.”
(Sünen-i Tirmizî)
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 23 Cemaziyelevvel 1439 Fazilet
Takvimi
ÖMER BİN ABDÜLAZÎZ’İN HADÎS İLMİNE HİZMETİ
Hadîs-i şerîfler, Emevî Halîfesi Ömer bin Abdülazîz (rahimehullah) zamanında bir araya toplanıp yazılmaya başlandı. Ondan evvel bazı Ashâb-ı Kirâm ve Tâbiîn elinde mecmûalar hâlinde ayrı ayrı saklanırdı. Ekserisi de hâfızalarda muhâfaza olunuyordu.
Ömer bin Abdülazîz (rah.), Medîne vâlîsi ve aynı zamanda hadîs âlimi olan Ebûbekir bin Muhammed’e (rah.) ve diğer idârecilere emirler göndererek hadîs-i şerîflerin toplanması emrini verdi ve:
“Peygamber Efendimizin hadîslerini, sünnetlerini araştırıp yazınız. Zîrâ ben âlimlerin yok olup gitmelerinden ve bu ilmin kaybolmasından endişe ediyorum” demiştir. Ayrıca Ensâr’dan Amra binti Abdurrahman (r. anhâ) ile Tâbiîn’den Silsile-i Sâdât’ın 3. halkası Kâsım bin Muhammed bin Ebûbekr’e (r. anh) âit toplanmış bulunan hadîs mecmualarına da îtibar etmelerini bildirmişti.
Tâbiîn’in büyük hadîs âlimlerinden İmâm İbn-i Şihâb Zührî (rah.): “Halîfe Ömer bin Abdülaziz, bize ‘Sünen’in toplanmasını emretti. Biz de hadîsleri defter defter yazdık. Bunlar çoğaltılıp başka yerlere gönderildi” demiştir. Onun topladığı hadîs-i şerîflerin arasında Ashâb-ı Kirâm’ın da sözleri vardı. Zîrâ bunlar da “sünnet” kabul edilir.
Ömer bin Abdülaziz (rah.), dedesi Hazret-i Ömer’in yaptığı gibi İslâm topraklarından uzak diyarlara, insanlara dîni ve Resûlullâh’ın sünnetini öğretmek üzere âlimler göndermiş ve onlara maaş tahsîs etmişti.
Tezkiretü’l-Huffâz kitabında şöyle geçer: “Ömer bin Abdülaziz (rahimehullah), Yezid bin Ebî Mâlik ve Hâris bin Muhammed’i uzak memleketlere dînî ilimleri öğretmek üzere gönderdi. Onlara da bir miktar maaş tahsîs etti. Yezid maaşı kabul ederken Hâris kabul etmedi ve: “Allâh’ın bana vermiş olduğu ilimden dolayı ücret almam” dedi. Bu söz Halîfe’ye ulaşınca: “Yezid fenâ bir şey yapmamıştır. Maaşı kabul etmesinde bir mahzur yoktur. Bununla beraber Cenâb-ı Hakk’ın, Hâris gibileri aramızda çoğaltmasını niyâz ederim” dedi.
Hicrî: 23 Cemaziyelevvel 1439 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder