2 Şubat 2018 Cuma

KİŞİ SEVDİKLERİYLE BERABERDİR



قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ. (سورة الذاريات،   ٥٦  )
الله تعالى شويله بيوردى  ( مئآلاً  : "... بن إنسانلرى و جنلرى آنجق بانه عبادت و قوللوق أتسنلر ديه ياراتدم ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ben insanları ve cinleri ancak bana ibâdet ve kulluk etsinler diye yarattım.” 
(Zâriyât Sûresi, âyet 56)
Hicrî:   16 Cemaziyelevvel  1439  Fazilet Takvimi 

KİŞİ SEVDİKLERİYLE BERABERDİR

 
Resûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimize bir sahabî geldi ve “Yâ Resûlallah! Kıyâmet ne zaman kopacak?” diye sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Kıyâmet için ne hazırladın?” buyurdular. “Allah ve Resûlü’nün sevgisini” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Öyleyse sen sevdiğinle berabersin.” buyurdular.
Enes bin Mâlik (r.a.) şöyle dedi: “Müslüman olduktan sonra bizi hiçbir şey Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ‘Öyleyse sen sevdiğinle berabersin’ sözünden daha çok sevindirmemiştir. Ben Allâhü Teâlâ’yı, onun Resûlü’nü, Ebûbekir (r.a.) ve Ömer’i (r.a.) seviyorum. Her ne kadar onların yaptıkları amelleri yapamasam da onlarla beraber olmayı umuyorum.” (Sahîh-i Buhârî)
 

İNSANIN YARATILIŞ MAKSADI

 
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri (kuddise sirruh) Mektûbât-ı Şerîfe’sinde şöyle buyurdular:
“Ey oğul! Varlıkların özü olan insanın yaratılışından maksat, elbette oynamak, eğlenmek, yemek, içmek ve uyumak değildir. İnsanın yaratılışındaki asıl maksat, kulluk vazîfelerini yerine getirmesi, acziyetini ve muhtaç olduğunu îtiraf etmesi ve Allâhü Teâlâ’ya dâima iltica edip yalvarıp yakarmasıdır.
Peygamber (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimizin şerîatında bildirilen ibâdetleri yerine getirmekten maksat, kulların menfaatleri ve maslahatlarıdır. Yoksa bunların, Allâhü Teâlâ’ya hiçbir menfaati yoktur. Bu takdirde bunları en derin memnûniyetle edâ etmek; emirlere boyun eğip sarılma husûsunda tüm gücüyle gayret etmek; yasaklardan uzaklaşıp geri durmak gerekir. Allâhü Teâlâ, hiçbir şeye muhtaç olmadığı halde (sırf kulları istifâde etsinler diye) emir ve nehiylerle (yasaklarla) kullarına ikramda bulunmuştur. Öyleyse bizim de, Allâhü Teâlâ’nın bu nîmetlerine karşı tam bir şekilde şükretmemiz ve onun hükümlerine sarılma husûsunda kemâl-i memnûniyetle (severek ve isteyerek bütün gayretimizle) çalışmamız gerekir.” 
(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 1/73. mektup)
Hicrî:   16 Cemaziyelevvel  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder