27 Eylül 2023 Çarşamba

RESÛLULLAH EFENDİMİZİN TEVÂZUU


قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : إِنَّ اللهَ عَزَّ وَجَلَّ أَوْحَى إِلَيَّ أَنْ تَوَاضَعُوا حَتَّى لَا يَفْخَرَ أَحَدٌ عَلَى أَحَدٍ. (ه)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  محقق الله عز وجل ، بانه ( شويله سويلمه مى ) وحيتدى ؛ متواضع اولونز . حتى هجبر كمسه يه قارشى أؤونمسيك . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Muhakkak Allâh Azze ve Celle, bana (şöyle söylememi) vahyetti: Mütevazı olunuz. Hattâ hiçbir kimse, diğer bir kimseye karşı övünmesin.”

 (Sünen-i İbn-i Mâce)

Hicrî:  12  Rebîulevvel    1445  Fazilet Takvim

 

 

RESÛLULLAH EFENDİMİZİN TEVÂZUU

 

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, yaratılmışların en şereflisidir. O kadar yüksek mertebesiyle beraber pek ziyâde mütevâzı idi. Fakirleri, zayıfları dâima gözetir, müsafirlere, üzerine oturmaları için kendi mübarek hırkasını serecek kadar lütufta bulunurdu. Bir meclise girince nerede boş yer bulursa orada oturmak ister, bulunduğu meclislerde elbisesini toplu tutup etrafa yaymazdı.

İbn-i Mâce ve Taberânî (rah.) şöyle rivâyet etmişlerdir:

Bir gün Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerinin huzuruna Abdullah bin Büsr (r.a.) isimli Sahâbî, pişmiş bir kuzu eti getirdi. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) hemen Ashâb-ı Kirâm’ı ile birlikte dizleri üzerine oturup yemeye başladılar. O esnada bir A‘râbî gelip “Bu oturuş, nasıl bir oturuştur?” dedi. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Hazretleri buyurdular ki: “(Bu oturuş, tevâzu oturuşudur) Muhakkak Allâhü Teâlâ, beni, mütevazı ve cömert bir kul olarak yarattı, kibirli ve inatçı kılmadı.” Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in yemek yerken edep üzere oturmaları, Allâhü Teâlâ’ya karşı tevâzu içindir.

Sahîh-i Buhârî şârihi İbn-i Battâl (rah.) şöyle rivâyet etmiştir:

Bir gün Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in huzurlarına, Allâhü Teâlâ tarafından bir melek geldi. Bu melek, her zaman gelen bir melek değildi. Melek dedi ki: “Yâ Resûlallah, Rabb’in Azze ve Celle sizi, mütevazı bir kul olarak peygamber olmak ile hükümdar bir peygamber olmak arasında muhayyer kıldı, siz hangisini tercih edersiniz?”

Resûl-i Ekrem (s.a.v.), o esnâda istişâre için Cebrâîl aleyhisselâm’a baktı. Cebrâîl aleyhisselâm da tevâzu eylemelerini (fakrı ve kulluğu tercih etmelerini) işaret etti. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ‘mütevâzı bir kul olarak peygamber olmayı tercih ederim.” buyurdular. Bu sebeple Peygamber Efendimiz (s.a.v.) daima kulluk ve fakr makâmı üzere olup mülk ve saltanat sahibi olmadılar.

Hicrî:   12  Rebîulevvel   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder