قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : إِنَّ الْهِجْرَةَ خَصْلَتَانِ إِحْدَاهُمَا أَنْ تَهْجُرَ السَّيِّئَاتِ وَالْأُخْرَى أَنْ تُهَاجِرَ إِلَى اللّٰهِ وَرَسُولِهِ. (حم)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق هجرت ، إيكى حسلتتر . برى ، كونحلردان هجرت ؛ كونحلرى ترك أتمكدر . ديكرى ده اللهه و رسولنه هجرت أتمكدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak hicret, iki haslettir. Biri, günahlardan hicret; günahları terk etmektir. Diğeri de Allâh’a ve Resûlüne hicret etmektir.”
(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Hicrî: 09 Rebîulevvel 1445 Fazilet Takvim
HİCRETİN NEVİLERİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve ashâbı, Mekke-i Mükerreme’den Medîne-i Münevvere’ye hicret etmişlerdir. Bu hicret hakkında Bakara Sûresi’nin 218. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Şüphesiz, iman edenler ve (mallarını ve yurtlarını bırakarak) hicret edip de Allah yolunda cihâdda bulunanlar, Allâh’ın rahmetini umarlar. Allâhü Teâlâ da Gafûr’dur, Rahîm’dir.” buyurulmuştur.
Bir de manevî hicret vardır ki, nefsin arzu ve isteklerini terk edip kalp Kâbe’sinin fethi ve ondaki şirk ve hevâ putlarını temizlemek için Allâhü Teâlâ’ya hicret etmek demektir. Hicretin en yüksek mertebesi budur.
İnsan gerek kalıbıyla gerek kalbiyle Allâh için her nereye hicret etse ve her neyi terk etse, bu hâl ona pek güzel neticeler kazandırır. Nisâ Sûresi’nin 100. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Her kim Allâh yolunda hicret ederse, yeryüzünde gidecek çok yer de bulur, genişlik de bulur. Ve her kim Allâh’a ve peygambere hicret kastıyla evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse, muhakkak ki onun mükâfatını vermek Allâh’a aittir. Ve Allâhü Teâlâ çok bağışlayıcı, çok rahmet sahibidir.” buyurulmuştur.
İlim talebi, hac, cihâd, helâl rızık kazanmak gibi dînî bir maksat ile beldesini terkedip başka bir beldeye giden kimsenin bu hicreti, Allâh’a ve Resûlüne hicrettir. Bu yolda vefat etse de hicret sevabına nâil olur. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.): “Her kim dini uğrunda yeryüzünde -velev ki bir karış olsun- bir yerden başka bir yere giderse Cennet’i hak etmiş olur. Hazret-i İbrahim ve Muhammed aleyhisselâma komşu olur.” buyurmuşlardır.
KIT’A:
Yâ ilâhî, ol Muhammed hakkıçün!
Ol şefâat kânı Ahmed hakkıçün,
Ümmetinden râzı olsun ol muîn,
Rahmetullâhi aleyhim ecmaîn…
(Süleyman Çelebi)
Hicrî: 09 Rebîulevvel 1445 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder