قَالَ النَّبِىُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : خَيْرُ النَّاسِ مُؤْمِنٌ فَقِيرٌ يُعْطي جُهْدَهُ. (فيض)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : إنسانلريك أك خيرلسى ، فقير مؤمن دركى كوجونون يتديكنى إنفاق أدر ( ورير ) . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: İnsanların en hayırlısı, fakir mümindir ki gücünün yettiğini infâk eder (verir).”
(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)
Hicrî: 20 Safer 1445 Fazilet Takvim
ALLAH YOLUNDA İNFÂK ETMENİN EHEMMİYETİ -2
Allah yolunda infâk eden müminler, Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle methedilmişlerdir -meâlen-:
“O müttakîler ki bollukta ve darlıkta infâk ederler ve kızdıklarında öfkelerini yutarlar ve insanların kusurlarını affedicidirler. Allah da ihsanda bulunanları sever.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 134)
“Mallarını gece ve gündüz, gizli ve aşikâr, hayra sarf eden kimseler, işte onların, Rablerinin indinde ecirleri sırf kendilerinindir ve onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun da olacak değildir.” (Bakara Sûresi, âyet 274)
İşte bu medihlere mazhar olanlar gibi azamî surette olmasa bile, infâk yaparak bu medihlerden nasibdâr olmaya çalışmak lâzımdır. Çünkü infâk yapmayıp sadaka vermeyen her kimse kendisine ölüm geldiği, emareleri zâhir olup öleceğini anladığı anda, bu nimetlerden mahrum olarak gittiğine hasret çekecektir. Münâfikûn Sûresi’nin, 10. âyet-i kerîmesinde şöyle buyurulmuştur -meâlen-: “Birinize ölüm gelmesinden ve ‘Yâ Rabbi! Beni yakın bir müddete kadar tehir etse idin de sadaka verse idim ve sâlihlerden olsa idim’ demesinden evvel, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden infakta bulunun.”
Bunun için o vakit gelmeden evvel mümkün olduğu kadar rızıklarınızdan keserek infâk edin, Allah yolunda harcayın da o gün, o hasret ve hüsranı çekmeyin. Çünkü o zaman ne kadar pişman olunsa ve dua edilirse edilsin bir faydası olmaz. Münâfikûn Sûresi’nin 11. âyet-i kerîmesinde -meâlen-: “Hâlbuki Allah, bir nefsi, eceli geldiği zaman aslâ tehir buyurmaz ve her ne yaparsanız Allah, haberdardır (hakkıyla bilir).” buyurulmuştur.
Binâenaleyh infâk etmekten ve Allâh’ı zikirden gaflet etmeyin. Allâhü Teâlâ, rızası için infâk edenlerin de yaptıklarını bilir, mükâfatlarını verir. Allâhü Teâlâ, âhireti unutup da dünyaya dalanların da yaptıklarını bilir, cezalarını verir. Bu da herkesin hesaba çekilerek, kâr ve zararın ortaya çıkacağı kıyamet günü belli olacaktır.
(Elmalılı, Hak Dîni Kur’an Dili Tefsiri, Fazilet Neşriyat)
Hicrî: 20 Safer 1445 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder