قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : ... أَعْرِفُهُمْ يُؤْتَوْنَ كُتُبَهُمْ بِأَيْمَانِهِمْ وَأَعْرِفُهُمْ بِسِيمَاهُمْ فِي وُجُوهِهِمْ مِنْ أَثَرِ السُّجُودِ وَأَعْرِفُهُمْ بِنُورِهِمْ يَسْعَى بَيْنَ أَيْدِيهِمْ. (حم)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : ( بن أمتمى قيامت كونى ) ’’ كتابلرينيك ، صاغلارندان ورلمسندن طانرم . اونلارى ، يوزلرنده كى سجده أثرى اولان نوردان طانرم، أؤنلرينه قوشان نورلارندان طانرم . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “(Ben, ümmetimi kıyamet günü), “Kitaplarının, sağlarından verilmesinden tanırım. Onları, yüzlerindeki secde eseri olan nurdan tanırım, önlerinde koşan nurlarından tanırım.”
(Müsned-i Ahmed)
Hicrî: 14 Rebîulevvel 1445 Fazilet Takvim
AMEL DEFTERİ SOL TARAFINDAN VERİLENİN PİŞMANLIĞI
Defterini sağ tarafından alanlardan olmak için herkes kendi nefsini ve meleklere yazdırdığı amellerini hak gözüyle okumalıdır. Allâhü Teâlâ’ya karşı kendi vicdanında kendi hesabını görmek ve ona göre “Herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın.” meâlindeki Haşr Sûresi’nin 18. âyet-i kerîmesinin emrine uyarak yarın yani âhiret için hazırlanmak icap eder.
Vicdanında her gün Hakk’a karşı nefsini muhasebe etmeyen kimse, işini arkaya atmış, defterini, kendi haberi olmaksızın ve zararını düşünmeksizin ağzına geleni söyleyerek arkadan arkaya yazdırmış demektir. Bunun gibi, işini Allâh’ın emri dairesinde doğru yapmayan, eğriyi doğru, doğruyu eğri yapmaya kalkışarak defterini kötü amellerle ve hep borç sahifeleri ile doldurtan kimse de defterini ters tutmuş, soldan yazdırmış demektir. Meleklerin tuttuğu zabt, onun aleyhinde olarak muameleyi olduğu gibi gösterir. O kimse kendi mukadderatını kendi yazmış, fakat kendine düşman gibi aleyhinde olarak yazdırmış, ters yola gitmiş olduğunu o gün anlamış bulunur.
Ve amel defteri kendisine sol tarafından verilen kimse şöyle temennide bulunur: “Keşke ben hesabımın da ne olduğunu bilmese idim. Onları bilmekten dolayı da ayrıca ruhen muazzep olup durmasa idim. Keşke o ölüm; dünyadaki hayattan mahrumiyet, hayatımı kesip bitirmiş olsa idi. Yani, şimdi bir daha yeniden hayata ererek bu kadar azâplara tutulmasa idim.
Dünyada iken elde etmiş olduğum malım, servetim, maddî varlığımın bana bir faydası olmadı. Beni, bu âhiret azâbından kurtarmaya yardım edecek bir mahiyette bulunmadı, beyhûde yere mahvolup gitti.”
Böyle yarın pişman olanlardan olmamak için âhiret hayatına iyi hazırlanmalıdır. Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem: “Sizin en hayırlınız, ne âhireti için dünyasını ne de dünyası için âhiretini terk edendir. (Hayırlınız) her ikisinden birden istifâde edendir. Zira, muhakkak dünya, âhirete vesîledir. İnsanlara yük olmayınız.” buyurmuşlardır.
Hicrî: 14 Rebîulevvel 1445 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder