عن جابر رضي الله عنه قال : تَعَلَّمُوا الصَّمْتَ ثُمَّ تَعَلَّمُوا الْحِلْمَ ثُمَّ تَعَلَّمُوا الْعِلْمَ ثُمَّ تَعَلَّمُوا الْعَمَلَ بِهِ ثُمَّ انْشُرُوا. (هب)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : إنسانيك هر قونوشماسى ، لهنه دكيل عليهنه در . آنجق إيليكى أمر أتمسى ، كوتولكدن نهيتمسى و اللهى ذكر أتمسى ، لهنه در . "
Câbir radıyallâhü anh’ten rivâyet olundu, o şöyle buyurdu: “İnsanın her konuşması, lehine değil aleyhinedir. Ancak iyiliği emretmesi, kötülükten nehyetmesi ve Allâh’ı zikretmesi, lehinedir.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 06 Rebîulevvel 1445 Fazilet Takvim
PEYGAMBER EFENDİMİZİN İLK CUMA HUTBESİ -1
Cuma, cemiyet ve cemaat gibi toplanma manasındadır ve cuma günü, Müslümanların bayramıdır.
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, Medîne-i Münevvere’ye hicret ederlerken Kubâ’da, Amr bin Avf oğullarına müsafir oldu. Orada, pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri kalıp Kubâ Mescidi’nin temelini attılar. Sonra cuma günü Medine’ye gitmek üzere yola çıktılar. Sâlim bin Avf oğullarına ait bir vadinin (Rânûnâ Vadisi) içindeyken cuma namazı vakti girmişti. Orada hutbe okuyup cuma namazını kıldırdı.
İşte bu, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) kıldırdığı ilk cuma namazıdır. Daha sonra buraya bir mescit inşa edilmiş ve Mescid-i Cuma denilmiştir.
Hâtemü’l-Enbiya (s.a.v.) Hazretlerinin burada okuduğu birinci hutbesinin hulasa olarak tercümesi şöyledir:
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz kalkıp, Hak Teâlâ Hazretlerine hamd ü senâ ettikten sonra şöyle buyurdular:
“Ey insanlar! Sağlığınızda, âhiretiniz için hazırlık yapınız. Muhakkak bilirsiniz ki kıyamet gününde birinizin başına vurulacak ve çobansız bıraktığı koyunundan sorulacaktır. Sonra Cenâb-ı Hak, ona diyecek ama nasıl diyecek; tercümanı yok, perdedarı yok, bizzât buyuracak ki:
'Sana, benim Resûlüm gelip de tebliğ etmedi mi? Ben, sana mal verdim, lütuf ve ihsan ettim. Sen, kendi âhiretin için ne tedarik ettin, ne hazırlık yaptın?'
O kimse de sağına, soluna bakacak. Bir şey göremeyecek. Önüne bakacak, Cehennem’den başka bir şey göremeyecek.
Öyle ise her kim kendisini -velev ki bir yarım hurma ile olsun- ateşten kurtarabilecek ise hemen o hayrı işlesin.
Onu da bulamaz ise, bari kelime-i tayyibe (lâ ilâhe illallâh Muhammedün Resûlullah) ile kendisini kurtarsın. Zira onun (okunması) ile bir hayra, on mislinden yedi yüz misline kadar sevap verilir.
Vesselâmü alâ resûlillâhi ve rahmetullâhi ve berekâtühû.”
Hicrî: 06 Rebîulevvel 1445 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder