قَالَ النَّبِىُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ النَّاسَ لَكُمْ تَبَعٌ وَاِنَّهُمْ سَيَأْتُونَكُمْ مِنْ أقْطَارِ الْأَرْضِ يَتَفَقَّهُونَ في الدِّينِ فَإِذَا جَاءوُكُمْ فَاسْتَوْصُوا بِهِمْ خَيْرًا. (ه)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : ( أى آصحابم ) محقق إنسانلر ، سزلره تابع اولورلر . و محقق ير يوزونون دورت بر طرافندان إنسانلر ، دينلرينى أؤكرنمك إيجن سزه كلرلر . أؤيليسه سزه كلدكلرى زمان ، اونلره أك خيرلى اولانى كوزلجه أؤكرتن . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: (Ey Ashâbım) Muhakkak insanlar, sizlere tâbi olurlar. Ve muhakkak yeryüzünün dört bir tarafından insanlar, dinlerini öğrenmek için size gelirler. Öyleyse size geldikleri zaman, onlara en hayırlı olanı güzelce öğretin.”
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî: 22 Safer 1445 Fazilet Takvim
HİKMETLİ SÖZLER
• Hak yol, Fırka-i Naciye’dir. İşte bu hak yolun seçilmiş kulları; madden, canlarıyla, mallarıyla, ruhlarıyla, bedenleriyle, fiilen hizmet ederler, emr-i bi’l-ma’ruf, nehy-i ani’l-münker yaparlar, doğruyu doğru, yanlışı yanlış bilirler.
• Bayezîd-i Bestâmi Hazretleri, bir müridine şöyle tavsiye buyurmuşlardır: “Sen, hep Allah dostlarının kalbine gir, kalbinde olmaya çalış. Cenâb-ı Hak onların kalplerine nazar ettiğinde seni de orada görür. Böylece Hazreti Allah’ın rızasını kazanmış olursun.”
• Namazda tadili erkâna riayet etmemek, fakr-u zarurete sebep olur.
• İçi düzgün olanın, dışı da düzgün olur. İçi dağınık olanın, dışı da dağınık olur, derbeder olur.”
• Hazret-i Allah, Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Allah, gökten rahmetiyle rızık indirdi”. Buradaki rızkın iki manası var: Maddi rızık, yağmur; ikincisi manevi rızık, Kur’ân-ı Kerîm’dir.
• İlmin, bir zâhirî tarafı var; bir bâtınî tarafı var. Bâtınî tarafı olmayan ilim, zehre munkalip olur.
• Cenâb-ı Hakk’ın bir insan üzerinde en büyük nimeti, diğer insanların, kendisinden manevi olarak istifade etmeleridir.
• Müfessirîn-i İzâm Hazerâtımız, îmânı meyve ağacına benzetmişler. Kökü; kalp ile tasdik, gövdesi; lisan ile ikrar, meyvesi ve yaprağı ise; ameller ve ibadetlerdir.
• Dîn-i Celîl-i İslâm’ın ruhu, özü, Allâh’ı zikretmektir.
• Maddî şeyler ile, zevkü safâ ile kalbini tatmin etmek isteyenler vardır. Aslâ kalpleri mutmain olmaz, daha da kötü olur. İnsanoğlu, hilkati sebebiyle tatmin olmaz, doymaz. Kalpler manen, ancak Cenâb-ı Hakk’ın zikri ile itmi’nân bulur (mutmain olur).
• Cenâb-ı Hakk’ın bir ibadeti kabul ettiğinin işareti, alameti, bir topluluğun yapmış olduğu o ibadette, taatta devam edebilmesidir.
Hicrî: 22 Safer 1445 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder