CÜNDÜB BİN DAMRA’NIN (R.A.) HİCRETİ

 

قَالَ النَّبِىُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ اِغْبَرَّتْ قَدَمَاهُ فِي سَبِيلِ اللهِ حَرَّمَهُ اللهُ عَلَى النَّارِ. (خ)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  آياقلرى ، الله يولنده طوزلانان كمسي ، الله تعالى جهنم آته شنه حرام قلار . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Ayakları, Allah yolunda tozlanan kimseyi, Allâhü Teâlâ Cehennem ateşine haram kılar.”

(Sahîh-i Buhârî)

Hicrî:  25  Safer    1445  Fazilet Takvim

 

 

CÜNDÜB BİN DAMRA’NIN (R.A.) HİCRETİ

 

Nisâ Sûresi’nin 100. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Her kim Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde gidecek çok yer de bulur, genişlik de bulur. Ve her kim Allâh’a ve peygambere hicret kastıyla evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse, muhakkak ki onun mükâfatını vermek, Allâh’a aittir. Ve Allâhü Teâlâ çok bağışlayıcı, çok rahmet sahibidir.” buyurulmuştur.

Rivâyet olunduğuna göre hicret hakkındaki (Nisâ Sûresi’nin 97. ve 98.) âyet-i kerîmeleri nâzil olunca, Mekke-i Mükerreme’de ikamet eden, pek ihtiyar ve hasta olan Cündüb bin Damra radıyallâhü anh, bunları işitmişti.

“Ben, zayıf bir kimse değilim, Medîne-i Münevvere’nin yolunu tayin edip gidebilirim. Vallahi ben, bir gece bile artık Mekke’de duramam, beni yolcu ediniz.” diye yemin etmiş, hazırlanan bir nakil vasıtasıyla Medîne-i Münevvere tarafına yola çıkmıştı. Fakat bu mübarek zât, daha yolda iken kendisinde ölüm alâmetleri görülmeye başlamış, bunun üzerine sağ elini sol eli üzerine koymuş ve:

“Allâh’ım! Şu senin, şu da Resûl’ün içindir. Resûl’ün sana ne ile bîat ettiyse ben de öyle bîat ediyorum.” demiş, bunu müteakip Ten’îm denilen mevkide vefat eylemiştir.

Bu hâdiseyi Ashâb-ı Kirâm işitince;

“O zât, keşke Medîne-i Münevvere’ye kadar gelmiş olsa idi, sevap ve mükâfatı daha fazla olurdu.” demişler.

Müşrikler de gülüşmüşler, maksadına kavuşamadı diye söylenmişler. Bunun üzerine bu Nisâ Sûresi’nin 100. âyet-i kerîmesi nâzil olmuştu

Böyle güzel itikâda sahip, din uğrunda fedakâr olan zâtların, büyük mükâfatlara nâil olacakları müjdelenmiştir. Binâenaleyh bu gibi mübarek zâtlar, güzel niyetleri sebebiyle hicrete tamamen muvaffak olan zâtlar gibi sevaba nâil olmuşlardır.

Hicrî:   25  Safer   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"