3 Eylül 2023 Pazar

KEFFÂRÂT VE DERECÂT NEDİR?


 

قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنْ تَتَّقُوا اللّٰهَ يَجْعَلْ لَكُمْ فُرْقَانًا وَيُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْۜ وَاللّٰهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظ۪يمِ (سورة الانفال، ۲٩)

الله تعالى شويله بيوردى - مئآلا :  أى إيمان أدنلر ، أكر الله دان قورقارسانز ، او ، سزه بر فرقان ( إي إيله كوتويو آيرت أده جك بر معرفت و نور ) ورير ، كوناحلرينزى أؤرتر ، سزى مغفرت بيورور . الله ، بك بيوك لطف صاحبى در . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen:  ... “Ey iman edenler, eğer Allah’tan korkarsanız, O, size bir furkân (iyi ile kötüyü ayırt edecek bir marifet ve nur) verir, günahlarınızı örter, sizi mağfiret buyurur. Allah, pek büyük lütuf sahibidir.”

(Enfâl Sûresi, âyet 29)

Hicrî:  18  Safer    1445  Fazilet Takvim

 

 

KEFFÂRÂT VE DERECÂT NEDİR?

 

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem bir dualarında şöyle buyurmuşlardır:

Allâhım! Ben senden hayırlar işlemeyi, münkerâtı (yasaklanan şeyleri) işlememeyi, fakirleri sevmeyi, bana mağfiret ve rahmet buyurmanı dilerim... Senden, sevgini, seni sevenleri sevmeyi ve senin muhabbetine yaklaştıran ameli sevmeyi dilerim.”

Buradan anlaşılmaktadır ki; bütün güzel ameller, Allâhü Teâlâ’nın sevgisiyle yapılan işlerdir. Ve bunların bir kısmı keffârât, bir kısmı da derecâttır. Keffârât, (yani; keffâretler) kusurları örten, günahların mağfiretine vesîle olan güzel amellerdir. Derecât, (yani; dereceler) Allâhü Teâlâ’nın indinde dereceleri yükselten büyük amellerdir. Keffârâtın başında, abdeste, namaza, cemaate devam ile hasenâta (güzel amellere) doğru yürümek gelir. Derecâtın başında da yemek yedirmek, yani infâk yaparak muhtaçları doyurmak, insanlar arasında selâmı yaymak ile selâmeti neşretmek ve herkesin uyuduğu, gafil olduğu gece vakitlerinde kalkıp namaz kılmak vardır.

Zikrullahın en mühimmi olan namaz, hem keffâretlerde hem derecelerde vardır. Fakat Allah için infâk yapmadıkça insanın derecesi yükselmeyecektir. Onun için, “Zekât, İslâm’ın kantarasıdır (köprüsüdür)” buyurulmasının manasını, yüksek derecelere ulaşmak için köprü ve geçit mesabesinde olduğunu anlamalıdır. Maamâfîh farzların sevabı çok olmakla beraber, onlar, bir borç olduğu için Allâh’a tekarrüb (yakınlaşmak), daha çok nafileler ile olacaktır. İnfâkta da asıl dereceleri kazandıran, (zekât) borçlarını ödedikten sonra fîsebîlillah (Allah yolunda) verilen nafile sadaka ve yardımlardır.

Onun için müminler, yalnız mal ve evlatları ile meşgul olmamalı, Allâhü Teâlâ’yı zikretmekten gafil kalmamalı ve Allâh’ın verdiğinden, Allah yolunda infâk edip ölmeden önce derecesini yükseltmek üzere gayret etmeli, Allâhü Teâlâ’ya öyle bir yüzle gitmelidir.

(Elmalılı, Hak Dîni Kur’an Dili Tefsiri, Fazilet Neşriyat)

Hicrî:   18  Safer   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder