1 Eylül 2023 Cuma

SÜNNETE TÂBİ OLMAK VE BİDATTEN SAKINMAK


 

قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : ﴿قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُون۪ي يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ﴾ [سورة آل عمران: آية:۳١]

الله تعالى شويله بيوردى - مئآلا :  ( حبيبم آحمد ) ده كى ؛ أكر سز ، اللهى سويورسانز همن بانا اويون كى الله ده سزى سوسين و كوناحلرينزى باغشلاسين . الله غفور ، در ، رحيم ، در . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen:  ... (Habîbim Ahmed) De ki: Eğer siz, Allâh’ı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.”

(Âl-i İmrân Sûresi, âyet 31)

Hicrî:  16  Safer    1445  Fazilet Takvim

 

 

SÜNNETE TÂBİ OLMAK VE BİDATTEN SAKINMAK

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki: “Allâhü Teâlâ, bidat sahibini korkutan kimsenin kalbini, emniyet ve iman ile doldurur. Ve bir kimse bidat sahibinin ifsâdâtını ortaya çıkarırsa, Allâhü Teâlâ, onu feza‘-i ekberden (en büyük korku olan; kıyamet korkusundan) emîn kılar. Ve bir kimse bidat sahibini hor görür; bidatlere kıymet vermezse Allâhü Teâlâ, Cennet’te onun derecesini yükseltir. Ve bir kimse, bidat sahibi ile karşılaşınca ona yumuşak davransa Muhammed’e nâzil olanı hafife almış olur.”

Silsile-i Sâdât-ı Nakşibendiyye’nin 24. halkası olan Muhammed Masûm (k.s.) Hazretleri, şöyle buyurmuşlardır:

Allâhü Teâlâ bizleri, şerîat-i ğarrâ caddesi üzerinde ve Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sünnet-i seniyyesi üzere dosdoğru bir şekilde devam ettirsin.

Ey evladım! Bizim büyüklerimiz, sünnet-i seniyye ile amel etmeyi tercih etmişler ve bidatten sakınmışlardır. Bidat (dinde sonradan çıkarılan şeyler) zâhirde, her ne kadar faydalı görünse bile onunla asla amel etmemişlerdir.”

Ey evladım! Kıyamet vaktinin yaklaştığı, âlemi zulmetlerin kapladığı bir zamandayız. Âlem, bu zulmet girdabına kapılmıştır. Bu zamanda sünnetleri ihyâ edecek ve bidatleri sona erdirecek civanmert kişiler lâzımdır. Zira sünnet-i seniyyenin nuru olmadan doğru yolu bulmak mümkün değildir. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sünnetine uymadan kurtuluşu ümit etmek, bir hayalden ibarettir.”

Gençlik kuvvetini, ibadete sarf etmelidir. Geceleri ihyâ etmeyi ganimet bilmeli ve karanlık geceleri, zikir ile nurlandırmalıdır. Devamlı sünnet-i seniyye ile amel etmeye gayret etmeli, bidatten ve bidat ehlinden yüz çevirmelidir.”

Tasavvuf ehlinin büyüklerinden olan Fudayl bin Iyâz (rah.), şöyle buyurmuşlardır: “Bir kimse bidat sahibine muhabbet etse Allâhü Teâlâ, onun ilmini alır ve iman nurunu kalbinden çıkarır. Bir kimse, bidat sahibine buğzettiği zaman, her ne kadar onun sâlih ameli az olsa da, Allâhü Teâlâ’nın, onu mağfiret etmesi ümit edilir.”

Hicrî:   16  Safer   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder