قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا خُفِيَتِ الْخَطِيئَةُ لَمْ تَضُرَّ إِلَّا صَاحِبَهَا وَإِذَا ظَهَرَتْ فَلَمْ تُغَيَّرْ ضَرَّتِ الْعَامَّةَ. (طب)
بيغمبر أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كونحلر كزلى إشلنديكى زمان سادجه إشلينه ضرار ورير . آجقدان إشلنميه باشلاديغى زمان ، مانى اولنمازسه هركسه ضرار ورير . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Günahlar gizli işlenildiği zaman sadece işleyene zarar verir. Açıktan işlenmeye başladığı zaman, mâni olunmazsa herkese zarar verir.”
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Hicrî: 15 Cemaziyelevvel 1444 Fazilet Takvim
HAZRET-İ EBÛBEKİR’İN RESÛLULLÂH’A BAĞLILIĞI
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, hicretin 11. senesinde henüz 19 yaşında bulunan Hazret-i Üsâme’nin (r.a.) kumandası altında, Şam’a göndermek üzere bir ordu hazırladı. Münâfıklar ise tefrika çıkarmak için bunu fırsat bilip, Üsâme’nin (r.a.) yaşı hakkında söylenmeye başladılar. Bu söylenti Peygamber Efendimize (s.a.v.) ulaşınca, Üsâme’nin (r.a.) emîrliğe lâyık olduğunu ifade buyurdular.
Ordu hazırlanırken Peygamber Efendimizin (s.a.v.) rahatsızlanmaları üzerine sefer tehir olundu. Resûlullah (s.a.v.) âhirete irtihâl buyurunca, etraftaki kabilelerden bazısı tamamen, bazısının da bir kısmı dinden döndüler.
Hazret-i Ebûbekir (r.a.) halife olunca, Üsâme ordusunun tekrar toplanmasını emretti. İslâm askeri, Medîne-i Münevvere dışında bir ordugâhta toplandığında Üsâme (r.a.), “İnsanların en seçkinleri benimle gidiyor. Hâlbuki Resûlullâh’ın (s.a.v.) halîfesi ile Peygamber Efendimizin ailesine ve diğer Müslümanlara, müşriklerin taarruzundan emin değilim.” diyerek toplanan askerle Medîne’ye geri dönmek üzere izin istemek için Hazret-i Ömer’i (r.a.), Hazret-i Ebûbekr’e (r.a.) gönderdi. Hz. Ömer de gidip Hz. Üsâme’nin dediklerini arz etti. Sıddîk-ı Ekber (r.a.) cevabında; “Yalnızlıktan beni kurtların kapacağını bilsem yine Resûlullâh’ın emri üzere Üsâme ordusunu göndereceğim. Ben, Resûlullâh’ın hükmettiği şeyi aslâ değiştiremem. Bu kararda benden başka kimse kalmasa bile, elbette ve elbette emr-i Nebevî’yi yerine getireceğim.” buyurdular. Hemen Medîne’den çıkıp Üsâme Hazretlerinin ordugâhına vardı ve askeri sefere uğurladı.
Hazret-i Üsâme’nin bu seferi, 40 veya 70 gün kadar sürdü. Bu ordunun böyle sevk edilmesi, Müslümanlara çok faydalı oldu. Zira nifak içine düşmüş bazı kabileler: “Eğer Müslümanların kuvveti olmasaydı bu askeri şu zamanda Medîne’den çıkarıp gazâya göndermezlerdi” diyerek İslâm aleyhine olan niyetlerinin çoğundan geri durdular.
Hicrî: 15 Cemaziyelevvel 1444 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder