26 Aralık 2022 Pazartesi

PEYGAMBERİMİZİN İSLÂM DİNİNE ÂŞİKÂRE DAVETİ -2


 

قَالَ اللهُ تَعَالَى : وَالَّذِينَ اٰمَنُوا بِاللهِ وَرُسُلِهِٓ اُولٰٓئِكَ هُمُ الصِّدِّيقُونَ وَالشُّهَدَٓاءُ عِنْدَ رَبِّهِمْ لَهُمْ اَجْرُهُمْ وَنُورُهُمْ... (سورة الحديد، ١٩ )

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) :  الله تعالى ، رضاسنه تابى اولان كمسلرى او نور إيله سلامت يوللارينه هدايت أدر . و اونلارى ، إذنى ( إراده ) و قدرتى ) إيله ظلمتلردن ( قرانلقلردان ) نوره جقاريورير و اونلارى دوس دوغرى بر يولا هدايت أدر  . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen):  Allâhü Teâlâ, rızâsına tâbi olan kimseleri o nur ile selâmet yollarına hidâyet eder. Ve onları, izni (irâde ve kudreti) ile zulmetlerden (karanlıklardan) nûra çıkarıverir ve onları dosdoğru bir yola hidâyet eder.”

(Mâide Sûresi, âyet 16)

Hicrî:  03   Cemaziyelahir    1444 Fazilet Takvim

 

PEYGAMBERİMİZİN İSLÂM DİNİNE ÂŞİKÂRE DAVETİ -2

 

Ebû Tâlib her ne kadar imana gelmemiş ise de Resûl-i Ekrem’i (s.a.v.) öz evladından fazla sever, her şekilde himâyesine itina ederdi. Resûl-i Ekrem’in öyle mahzûn olarak kalkıp gitmesi, Ebû Tâlib’e pek tesir ettiğinden hemen arkasından çağırdı ve “Sen vazifeni yap. Ben sağ oldukça onlar sana bir şey yapamazlar.” diyerek teminat verdi ve bu manada birkaç beyit söyledi. Gerçekten Resûl-i Ekrem’in (s.a.v.) himayesi husûsunda da sebât gösterdi.

Resûl-i Ekrem (s.a.v.), peyderpey (birbiri ardınca ve tedrîcen) nâzil olan âyet-i kerîmeleri okuyarak halkı hak dine davet ettikçe, diğer amcası Ebû Leheb arkasından dolaşır ve “Muhammed, sizi ata ve dedelerinizin dininden döndürmek ister. Sakın aldanmayınız ve onun sözüne inanmayınız.” derdi. Ebû Leheb’in zevcesi Ümmü Cemîl de kocası gibi eliyle ve diliyle Resûl-i Ekrem’e (s.a.v.) eziyet verirdi. Hattâ dikenler toplayıp gece Resûl-i Ekrem’in geçeceği yollar üzerine saçardı.

Şuarâ Sûresi’nin, “Pek yakın akrabanı Allâh’ın azâbı ile korkut” meâlindeki 214. âyet-i kerîmesi nâzil olunca Resûl-i Ekrem (s.a.v.), hemen Harem-i Şerîf’e gitti ve Safâ Tepesi üzerine çıkıp kavmini davet etti.

Hâşimoğullarının hepsi gelip Resûl-i Ekrem’i dinlemek için orada toplandılar. Resûl-i Ekrem sallallâhü aleyhi ve sellem: “Eğer, şu dağın ardında bir düşman var, sizin mallarınızı yağma etmek için gelmiş, desem inanır mıydınız?” diye sordu. Hepsi “Evet” dediler.

Resûl-i Ekrem (s.a.v.), “Öyle ise ben sizi önünüzdeki kıyamet gününün azâbıyla korkutmaya memurum. İman ediniz.” buyurdu. Başta, amcası Ebû Leheb kızdı ve “Bizi bu söz için mi çağırdın?” diye çıkıştı. Bunun üzerine Tebbet Sûresi nâzil oldu.

Daveti kabul etmeyen müşrikler, fırsat buldukça Peygamber Efendimizi (s.a.v.) incittiler. Lâkin amcası Ebû Tâlib’in himâyesinde olduğundan başka bir şey yapamadılar. Ebûbekir (r.a.) Hazretlerinin aşireti kalabalık olduğundan ona da bir şey diyemediler. Ama diğer müminlere türlü eziyetler ettiler ve onları İslâm dininden döndürmeye çalıştılar.

Hicrî:     03 Cemaziyelahir  1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder