قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ شَابَ شَيْبَةً فِي الْإِسْلَامِ فِي سَبِيلِ اللهِ كَانَتْ لَهُ نُورًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ. (ت)
بيغمبر أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كيمين إسلام ، ده الله يولنده ( غضى ، حج و علم طلبى اوغرونده ) بر تك صاجى بله آغاريرسه ، بو صاج قيامت كونونده اونون إيجن نور اولور . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Kimin İslam’da Allah yolunda (gazâ, hac ve ilim talebi uğrunda) bir tek saçı bile ağarırsa, bu saç kıyamet gününde onun için nur olur.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 10 Cemaziyelevvel 1444 Fazilet Takvim
EŞ-ŞEYH EBU’L-HASAN EL-HARKÂNÎ (K.S.)
Silsile-i Sâdât’ın altıncı halkası olan Ebu’l-Hasan el-Harkânî (k.s.) Hazretleri, devrinin en büyük âlimi ve zamanının kutbu idi. Onun mübarek sözlerinden bazıları şunlardır:
“Dünyada âlimler ve ibadet eden kullar çoktur. Fakat Allâh’ın razı olacağı şeyle akşamlayıp yine onun razı olduğu şeyle sabahlamak lâzımdır.” Yani devamlı Allâhü Teâla’nın razı olacağı şeylerle meşgul olmak lâzımdır.
“Sabahtan akşama kadar bir mümin kardeşini incitmeyen kimse, o gün akşama kadar Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile yaşamış gibi olur. Eğer bir mümin kardeşini incitirse, Allâhü Teâlâ, onun o günkü ibadetlerini kabul etmez.”
“İhlas nedir?” diye sordular. “Allâhü Teâlâ için yaptığınız şeylerdir. İnsanlar için yaptığınız ise riyâdır.” buyurdu.
“Allâhü Teâlâ’nın yeryüzünde öyle kulları vardır ki Allâhü Teâlâ’yı zikrettiğinde göklerde ve yerin altında ne varsa hepsi titrer. Böyle bir kul, yeryüzünde her zaman bulunacaktır.”
“Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ‘Âlimler, benim vârislerimdir.’ buyuruyor. Vârisin, vâris olduğu kişinin yolundan gitmesi lâzımdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) fakirliği seçti. Kerem sahibi ve cömert idi. Güzel ahlâk sahibi idi. İnsanları hidâyete irşâd ederdi. Güvenilirdi, tamahkâr değildi. Hayır ve şer, hepsinin Allâhü Teâlâ’nın takdiriyle olduğuna inanırdı. İnsanlara nasihat ederdi. İnsanları aslâ kandırmaz ve aldatmazdı. İnsanların korktuğu şeylerden hiç korkmazdı. İnsanların heves ettiği (dünyalık) şeylere aslâ heves etmez ve dünyalık hiçbir şeye aldanmazdı. İşte bunlar, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) güzel ahlâkından bir kısmıdır. Onun vârisi olduğunu söyleyen kimsenin, bu güzel ahlâka, hiç olmazsa bir kısmına sahip olması lâzımdır.”
“Arkadaşlık yapılmaya en lâyık olan, kör (insanların ayıplarını, kusurlarını görmeyen), sağır (insanların kötülüklerini dinlemeyen) ve dilsiz (insanların gıybetini, dedikodusunu yapmayan) kimsedir.”
“Geceleri sadece uyumayı, gündüzleri de sadece yemeyi düşünen kimse hedefe (Allâhü Teâlâ’nın rızasına) nasıl ulaşabilir?”
(Silsiletü’z-Zeheb, Fazilet Neşriyat)
Hicrî: 10 Cemaziyelevvel 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder