قَالَ اللهُ تَعَالَى : اُدْعُ اِلٰى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّتِي هِيَ اَحْسَنُ اِنَّ رَبَّكَ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَبِيلِهِ وَهُوَ اَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ. (سورة النحل ، ١۲٥ )
الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : ( أى رسولم ) ربى ، نيك يولونه حكمت و كوزل نصيحت إيله دعوت أت و اونلارله أك كوزل بر سورتده مجادله ده بولون . محقق كى او سنيك ربيك ، يولندان صابانلارى أك إي بيلندر و او ، دوغرى يولا أرمش اولانلرى ده حقيله بيلندر . "
Allâhü Teâlâ buyurdu (meâlen): “ (Ey Resûlüm) Rabb’inin yoluna hikmet ve güzel nasihat ile davet et ve onlarla en güzel bir sûrette mücadelede bulun. Muhakkak ki O senin Rabb’in, yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, doğru yola ermiş olanları da hakkıyla bilendir.”
(Nahl Sûresi, âyet 125)
Hicrî: 13 Cemaziyelevvel 1444 Fazilet Takvim
VAAZ EDECEKLERE NASİHATLER
Vaaz; bir kimseye kalbini yumuşatacak şekilde konuşarak öğüt vermek demektir. Nasihat, tavsiye ve vaaz aynı manaya gelir.
Vâiz, yani vaaz ve nasihat eden kimse ise sırf Allah rızâsı için karşısındakilerin dînî ve dünyevî hayrını isteyen kimse demek olur. İlmiyle amel eden âlimler, Peygamberlerin vârisleri oldukları için bütün hâl ve hareketlerinde güzel ahlâka, yumuşak huyluluğa, temkin ve vakara riâyet etmeleri gerektiği gibi insanlara da vaaz ve nasihat ile o yolu göstermeleri ve onları irşâd etmeleri lâzımdır. Âlimin vaaz ve nasihatinin, dinleyenlere tesirli olması için söyledikleri ile kendisi de amel etmeye çalışmalıdır.
Hazret-i Ömer radıyallâhü anh, insanlara bir şey emretseler veya bir şeyden nehyetseler, evlerine döndükleri zaman ailesine de tebliğ edip, “Ben bugün şunu emrettim veya şunu yasakladım, sizler buna muhalif bir şey yaparsanız iki katı ceza veririm.” buyururlardı.
Vaaz edecekler, vaazlarında insanların anlamaktan âciz kalacağı veya yanlış anlayabileceği meselelerden bahsetmemelidir. “İnsanlarla, onların akılları miktarınca konuşun.” hadîs-i şerîfini rehber edinmeli, konuşurken muhatabın her hâli dikkate alınarak söz söylenmelidir.
Mesela, halka sohbet ederken imanın şartlarını ve manalarını güzelce izah etmeli; namaz, oruç, hac ve zekâtın hükümlerini ve bunları terk edenlerin azâba dûçâr olacaklarını onlara öğretmeli, terk edenleri bir an önce tevbe etmeye ve kazasını yapmaya teşvik etmelidir. İçki içmek, yalan, gıybet, iftira, hırsızlık vesair haram ve günahlardan kaçınmak gerektiğini güzelce anlatmalıdır.
Sohbetinde okumuş olduğu âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfleri Ehl-i Sünnet itikadına uygun muteber tefsir ve şerhlere müracaat ederek iyice anladıktan sonra onları tatlı bir dil ile cemaate anlatmalıdır.
Hâsılı, vaaz edecek her kimseye, Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in güzel ahlâkı rehber olmalıdır.
Hicrî: 13 Cemaziyelevvel 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder