BİR GÜNDE İKİ DEFA DOYARAK YEMEDİLER

 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ زَارَ قَبْرِي وَجَبَتْ لَهُ شَفَاعَتِي. (هب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  كيم بنم قبرمى زيارت أدرسه ، اوكا شفاعتم واجب اولور . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Kim benim kabrimi ziyaret ederse, ona şefaatim vacip olur.”

(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Hicrî:  09   Rabiulevvel    1444 Fazilet Takvim

 

BİR GÜNDE İKİ DEFA DOYARAK YEMEDİLER

 

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) ve Ehl-i Beyt’inin, çoğu zaman yedikleri yemekleri hurma ve arpa ekmeği idi. Bu hâl, o mübarek zâtların yiyecek bir şey bulamamalarından değil, bilakis Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) dünya ile meşguliyete meyli olmadığındandı. Aynı zamanda ümmetine ihtiyaçlarından fazla yiyecek ve içeceğe düşkün olmamalarını, kanaat edip zevk ve rahatı âhirete bırakmalarını öğretmek içindi. Öyle ki muharebelerden kendi hakkına düşen ganimet mallarının tamamını aynı gün fakirlere dağıtır, yanlarında ertesi güne hiçbir şey bırakmazlardı.

Tâbiîn’den Mesrûk (rah.)’tan şöyle rivâyet olundu: Âişe radıyallâhü anhâ’yı ziyarete gittim. Benim için yemek hazırlattı. Sonra da, “Her ne zaman yemekten tok olarak kalksam içimden ağlamak gelir ve ağlarım.” buyurdu.

Ben de “Neden?” diye sordum.

Hz. Âişe radıyallâhü anhâ: “Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in, dünyadan ayrıldıkları hâli aklıma geliyor. Vallâhi bir günde iki defa, et ve ekmekten doyarak yemediler.” buyurdu.

 

MAHLÛKÂTIN EN ŞEREFLİSİNİN DOĞUMUNA SEVİNMEK

 

Mahlûkâtın en şereflisi olan Peygamber-i Zîşân Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizin dünyayı teşrif buyurdukları mübarek gün, bütün Müslümanlar için pek büyük bir bayramdır. Bu sebeple, bu gecede Müslümanlar arasında Kur’ân-ı Kerîm, salevât-ı şerîfeler ve Peygamber Efendimizin (s.a.v.) dünyayı teşriflerini anlatan Mevlid-i Nebevî’yi okumak, fakirlere ikram ve ihsanlarda bulunmak âdet olmuştur.

Osmanlı padişahları tarafından da her sene Sultan Ahmed Câmii’nde Mevlid-i Nebevî selamlık merasimi yapılırdı. Bu merasim, Sultan Ahmed Han tarafından âdet edinilmiş ve Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanına kadar devam etmiştir. Ayrıca Osmanlı devrinde bu mübarek gün, bayram günlerinden kabul edilmiştir.

Hicrî:      09 Rabiulevvel   1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"