قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : تُفْتَحُ أَبْوَابُ السَّمَاءِ وَيُسْتَجَابُ الدُّعَاءُ فِي أَرْبَعَةِ مَوَاطِنَ: عِنْدَ الْتِقَاءِ الصُّفُوفِ فِي سَبِيلِ اللهِ وَعِنْدَ نُزُولِ الْغَيْثِ وَعِنْدَ إِقَامَةِ الصَّلَاةِ وَعِنْدَ رُؤْيَةِ الْكَعْبَةِ. (فيض)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : دورت يرده سما قابلارى آجلر ويابلان دعا قبول اولونور : الله يولنده ( دشمانلا ) صافلار قرش قرشيه كلديكى زمان ، ياغمور ياغاركن ، نماز إيجن قامت كترلركن وكعبهء معظمه ( إلك ) كورولديكى آن . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ Dört yerde semâ kapıları açılır ve yapılan dua kabul olunur: Allah yolunda (düşmanla) saflar karşı karşıya geldiği zaman, yağmur yağarken, namaz için kâmet getirilirken ve Ka‘be-i Muazzama (ilk) görüldüğü an.”
(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)
Hicrî: 20 Rabiulevvel 1444 Fazilet Takvim
ASHÂB-I BEDİR:… SA‘D BİN REBΑ (Radıyallâhü anh)
Ensâr’dan ve Hazrec Kabilesi’nin Benî Hâris kolundandır.
Sa’d bin Rebî’ (r.a.), Akabe’de Resûl-i Ekrem’e (s.a.v.) bîat eden Ashâb-ı Kirâm’dan olup Ensâr’ın büyüklerindendi. Birinci ve ikinci Akabe bîatlerinde bulunmuştur.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) hicretten sonra onunla Abdurrahmân bin Avf’i (r.a.) kardeş kılmıştır. Hz. Sa’d bin Rebî’ bütün malının yarısını Abdurrahman bin Avf’e (r.a.) teklif etti. O da, “Allâhü Teâlâ, malını ve aileni sana mübarek kılsın. Sen bana çarşının yolunu göster.” demişti.
Bedir ve Uhud harblerinde bulunmuştur. Resûl-i Ekrem, Uhud Harbi’nden sonra; “Acabâ Sa’d bin Rebî’ ne hâldedir? Şehitler arasında mıdır, yoksa yaralılar içinde midir? Ona doğru on iki kargı ile hücum olunduğunu gördüm.” buyurdu ve onu arayıp bulmak için gönderdiği Muhammed bin Mesleme (r.a.), onu şehitler arasında buldu. Pek çok kılıç, kargı ve ok ile vücudu delik deşik olmuş ve son nefese gelmişti. O hâlde iken Sa’d (r.a.) gözünü açtı ve Muhammed bin Mesleme’ye (r.a.) hitâben: “Resûlullâh’a benim selâmımı arz eyle ve de ki; ben cennetin kokusunu alıyorum. Kavmine de benden selam söyle ve de ki, son nefesinize kadar Peygamberinize ihlâs ile yardım edin. Yoksa Allah katında mazeretiniz olamaz.” dedi ve rûhunu teslim etti.
Muhammed bin Mesleme (r.a.), Peygamber Efendimizin huzuruna gelip Sa’d’ın selamını ve söylediklerini arz etti. Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Allah, ona rahmet etsin. Hayatta iken ve vefat ederken Allah ve Resûlü için nasihat eyledi. Yâ Rab, sen Sa’d bin Rebî’den razı ol.” diye dua ettiler. Hz. Sa’d, Hârice bin Ebû Züheyr (r. anhümâ) ile bir kabre defnolundu.
İki kız evlat bırakmış idi. Cahiliye devrinde kızlara mirastan pay verilmezdi. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Hz. Sa’d’ın mirasını Nisâ Sûresi’nin 11. âyet-i kerîmesine göre taksim etti. Kızlara mirastan pay verdi. Bu âyet-i kerîmenin bu hükmü ilk olarak onlarda tatbîk edildi. Radıyallâhü anh.
Hicrî: 20 Rabiulevvel 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder