27 Ekim 2022 Perşembe

TECESSÜSÜN FENALIĞI


 

قَالَ عَبْدُ اللهِ بْنِ مَسْعُودٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ : إِنَّا قَدْ نُهِينَا عَنِ التَّجَسُّسِ. (د)

عبدالله بن مسعود رضى الله عنه شويله بيوردى :  محققكى بز ، تجسسدن ( إنسانلرين قصورلارنى آراشدرمقدان ) نهيولندق . "

Abdullah bin Mes’ûd radıyallâhü anh şöyle buyurdu:  “Muhakkak ki biz, tecessüsten (insanların kusurlarını araştırmaktan) nehyolunduk.”

(Sünen-i Ebû Dâvud)

Hicrî:  01   Rebiulahir    1444 Fazilet Takvim

 

TECESSÜSÜN FENALIĞI

 

Tecessüs, Müslüman kardeşinin ayıplarını, kusurlarını bulmak için casus gibi inceden inceye yoklayıp araştırmak demektir ki kötü bir huydur. Allâhü Teâlâ -meâlen-: “Tecessüs etmeyin (birbirinizin kusurunu araştırmayın).” (Hucurât Sûresi, âyet 12) buyurmuştur.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki:

Müslümanların eksikliklerini, ayıplarını araştırmayın. Zira her kim, Müslümanların ayıplarını araştırırsa, Allâhü Teâlâ da onun ayıbını ortaya çıkarır, nihayet evinin içinde bile olsa onu rezil ve rüsvâ eyler.”

(Sû-i) zandan sakınınız. Zira zan (ile söylenen söz), kelâmın en yalanıdır. İnsanların ayıplarını araştırmayın. Birbirinize düşmanlık beslemeyin. Ey Allâh’ın kulları, din kardeşleri olun!”

Cebrâîl aleyhisselâm buyurmuştur ki: “Yâ Muhammed (s.a.v.)! Eğer biz ibadetimizi yeryüzünde yapıyor olsaydık, şu üç hasletle muhakkak amel ederdik: Susuz Müslümanlara su dağıtmak, muhtaç aile sahibi Müslümanlara yardımda bulunmak ve Müslümanların kusurlarını örtmek.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Allâhümmestür avrâtinâ ve âmin rav’âtinâ” (Allâhım, bizim kusurlarımızı ört ve korktuklarımızdan bizi emîn eyle) diye çok dua ederlerdi.

Amr bin Âs (r.a.) demiştir ki: “Haramı ve helâli bilmeden tüccarlık eden, harama düşer. Arkadaşı için kuyu kazan, ona kendisi düşer.”

Başkalarının ayıplarını araştıran kimsenin ayıplarını da, başkaları araştırır. Ekseriya bu kimse, ayıplarını araştırdığı kimseden daha ziyâde rezil rüsvâ olur. Nitekim denilmiştir ki: “İnsanlara nasıl davranıyorsan, sana da öyle davranılır.”

Kişi, insanların ayıplarını araştırmamalı, onun yerine kendi nefsinin ayıplarını ıslâh ile meşgul olmalıdır. Zira böyle yapan kimsenin bedeni rahat eder, kalbi yorulmaz. İnsanların ayıplarını araştırıp kendi nefsindeki ayıbı görmeyen kimsenin ise kalbi kör, bedeni yorgun olur.

İnsanların en âcizi, kusurları sebebiyle onları ayıplayandır. Ondan daha âcizi ise kendisinde aynı ayıp varken bunu yapandır.

Hicrî:      01 Rebiulahir   1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder