قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ خَرَجَ فِي طَلَبِ الْعِلْمِ كَانَ فِي سَبِيلِ اللهِ حَتَّى يَرْجِعَ. (ت)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : علم أؤكرنمك إيجن ( أويندن ) جقان كمسه . دونونجيه قدار الله يولندادر . "
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ İlim öğrenmek için (evinden) çıkan kimse, dönünceye kadar Allah yolundadır.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 18 Muharrem 1444 Fazilet Takvim
EVLİLİĞİN DEVAM ETTİRİLMESİNİN EHEMMİYETİ
Nikâh, cemiyet hayatı için bir nimettir, birçok faydaları vardır. Beşeriyet silsilesinin (insan neslinin) güzelce devamına, insanlar arasında ahlâkî fazîletlerin çoğalmasına vesîledir. Dolayısıyla bu nimeti güzelce muhafaza etmek lâzımdır. Bu sebepten dinimizin nikâh hakkında birçok teşvikleri olduğu gibi bu bağı ortadan kaldıracak olan talâk (boşamak) hakkında da birçok tehditleri bulunmaktadır.
Bir topluluk arasında talâk hâdisesinin çoğalması, ailelerin saadetine zıt, cemiyetin menfaatlerine muhaliftir. Bütün bunlarla beraber bazı sebeplerle talâka lüzum görüleceğinden İslâm hukuku tarafından bu mevzû lâyıkıyla ele alınmış ve nikâh bağının meşrû bir şekilde izâlesi de câiz görülmüştür.
Evlenmek, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) bir sünnet-i seniyyesidir. Müslümanlar, evlilik ile çoğalırlar. Evlilik ile ahlâk muhafaza edilir. Evlilikte aile fertlerinin karşılıklı bir muhabbet ve samimiyet içinde olması icap eder. Talâk (boşama) ise meşrû bir sebebe dayanmadıkça mübah değildir. Boşamanın hoş görülmeyen ve çirkin bir iş olduğunu gösteren birçok hadîs-i şerîf vârid olmuştur. Bunlardan bazıları şunlardır:
“Allâhü Teâlâ’ya helâlin en sevimsizi talâktır.” Zira birtakım helal şeyler vardır, bazı hâllerde mekruh veya haram olabilirler. Mescitte bir şeyler yemek-içmek, Cuma vaktinde alışveriş yapmak gibi.
“Bir zarurete bağlı olmaksızın kocasından boşanmak isteyen bir kadına, cennet kokusu haramdır.”
“Bir kadını, kocasına karşı ifsâd eden, onu isyana sevk eden bizden değildir.”
“Evlenin ama sakın boşanmayın, çünkü boşanmak, Allâh’ın Arş’ını titretir.”
“İblis, tahtını suyun üzerine kurar. Sonra da avenelerini gönderir. Bunlardan rütbece kendisine en yakın (itibarca en büyük) olanı, fitnece en büyük olanıdır. Biri gelip, ‘Şunu şunu yaptım’ der. İblis ‘Hiçbir şey yapmamışsın’ sözüyle karşılık verir. Sonra bir başkası daha gelir ve ‘Karısıyla aralarını ayırıncaya kadar filanın peşini bırakmadım.’ diyerek yaptıklarını anlatır. Bunun üzerine İblis, onu yanına yaklaştırır ve ‘Aferin sana’ diyerek, ona iltifat eder.”
”Hicrî: 18 Muharrem 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder