22 Ağustos 2022 Pazartesi

DÜNYADA İNSANLARIN HÂLİ ÜÇ KISIMDIR


 

قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : فَضْلُ الْعِلْمِ خَيْرٌ مِنْ فَضْلِ الْعِبَادَةِ وَخَيْرُ دِينِكُمُ الْوَرَعُ. (ك)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  علميك فضيلتى ، ( نافله ) عبادتيك فضيلتندن داها خيرليدر . سزيك ، دينده كى أك خيرلى عملينز ، وراء ، ( حرامدان وشبهليلردن صاقنمق ) در . "

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:   İlmin fazileti, (nafile) ibadetin faziletinden daha hayırlıdır. Sizin, dindeki en hayırlı ameliniz, verâ (harâmdan ve şüphelilerden sakınmak)dır.”

(Hâkim, el-Müstedrek)

Hicrî:  24   Muharrem   1444 Fazilet Takvim

 

DÜNYADA İNSANLARIN HÂLİ ÜÇ KISIMDIR

 

İnsanların dünyadaki hâllerinin, bir kısmı hayvanlara, bir kısmı meleklere, bir kısmı da peygamberlere benzemesi bakımından üç kısım olduğunu dinimiz beyan buyurmuştur.

Birinci kısımdan olanların çalışma ve gayretleri sırf dünya hayatı için olup âhirete ait amellerden gafildirler. Dünyada talep ettikleri nefsânî şeylere nâil olurlar. Bunlar ise gelip geçici ve olup bitici şeylerdir. Onlara çok düşkün olmakla âhiret cihetinden gafil olanların Cennet ve Cemâl-i İlâhî nimetinden nasipleri olmayacaktır. Kıyamette günahlarla dolu olan amel defterleri sol taraflarından verileceği cihetle, kendilerine “Ashâb-ı Şimâl” denir.

İkinci kısımdan olanların çalışma ve gayretleri âhiret nimetleri ve Cennet dereceleri için olup dünya için çalışmaları ihtiyaç miktarı kadardır. Bunların da kıyamet günü amel defterleri sağ taraflarından verileceğinden, kendilerine “Ashâb-ı Yemîn” denir.

Üçüncü kısımda olanlar ise: Evliyaullâh olup bütün himmetleri, dünya ve âhiret makamları için değil de sırf Allah için ve Allâh’a yakınlık için olduğundan, bunlara “Mukarrabûn” denilir.

Evliyâullâhın hizmetleri, Hakk’ın emri ile insanları Hakk’ın birliğine davet etmek; yüce himmetleri ile tâliplerin kalplerini dünyevî meşguliyetlerden ve manevi noksanlıklardan uzaklaştırarak hidâyet ve felâha ulaştırmaktır.

Hakikatte bir konaklık mesafe olan bu dünya âleminde müsafir olanların sermayesi sadece dünya olursa kazancı, günah ve nedâmettir. Sermayesi tâat ve ibadet olursa bunun kazancı da cennet olur. Ehlullâhın aslî sermâyesi, Allâh’ı bilmek olduğundan onun kazancı da Cemâl-i İlâhî’ye ulaşmaktır. En azîz matlûb ve maksûd olan da bu nimettir.

Hicrî:  24   Muharrem   1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder