قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ شَرَّ النَّاسِ ذُو الْوَجْهَيْنِ الَّذِي يَأْتِي هٰؤُلَاءِ بِوَجْهٍ وَهٰؤُلَاءِ بِوَجْهٍ. (خ)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : إنسانلريك أك شرليسى ، إيكى يوزلى ( منافق ) اولان كمسلردركى ، ( حالقين ) بر قسمنه بر يوزله ، ديكر بر قسمنه ده باشقه بر يوزله كليرلر . "
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ İnsanların en şerlisi, ikiyüzlü (münafık) olan kimselerdir ki, (halkın) bir kısmına bir yüzle, diğer bir kısmına da başka bir yüzle gelirler.”
(Sahîh-i Buhârî)
Hicrî: 20 Muharrem 1444 Fazilet Takvim
MÜNAFIKLIK
Nifak; ikiyüzlü olmak, dil ile mümin veya dost görünüp kalpte küfür ve düşmanlığı gizlemektir. Böyle bir vasfa sahip olan insana, münafık denir. Yani Allâhü Teâlâ’ya, Resûlullah Efendimize (s.a.v.) ve iman esaslarına inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen ve öyle davranan kimsedir. Peygamberimiz (s.a.v.): “İkiyüzlü olan kimse, Allah katında bir mevki sahibi olamaz.” buyurmuştur. Onun için insan samimi olmalı, dili kalbine, sözü de özüne uygun bulunmalıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), münafıklardan şöyle haber vermişlerdir: “Münafığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler, vaad ettiğinde vaadinden döner, emanet edildiğinde hıyânet eder.” Binâenaleyh bir şahsın münafık olduğunu ispat için kendisinde bu üç alametin bulunması kâfîdir. Çünkü ciddi, samimi bir Müslüman yalan söylemez, vaadine muhalefette bulunmaz, kendisine gösterilen emniyeti sûistimal etmez, Allah’tan korkar, vicdanından utanır, dine, ahlâka muhalif şeyleri yapmaz. Bu güzel İslâm terbiyesi bulunmadığı takdirde ise o kimsede birçok ahlâksız hâllerin devamlı olarak görülmesine şaşılmaz.
Nifak ile ihanet etmek birdir. Ancak, hıyanet, ahid ve emanet itibariyle, nifak ise din itibariyle olan gizli hainlikte kullanılır. Nifak ehlinin iyiymiş gibi görünmesi, zehirli suyun berrak görünüşüne benzer.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Ümmetim hakkında en çok korktuğum kimse, ilmi (sadece) dilinde olan (itikadı bozuk, ilmiyle amel etmeyen) münafıklardır.” buyurmuşlardır. Evet, biraz malûmata sahip, düzgün, güzel konuşan bir şahıs, güzel bir itikâda sahip bulunmayıp münafıkça harekette bulunursa onun şerrinden sakınmak icap eder. Çünkü yaldızlı sözleriyle, yazılarıyla, fâsid (bozuk) fikrine güzellik verir, sûreten haktan görünerek, nice gafil kimseleri kendi bozuk fikrine düşürür. Husûsiyle zamanımızda çoğu hatiplerin, muharrirlerin nutuklarını, yazılarını ihtiyat ile dinleyip okumak icap etmektedir. Bugün öyle kimseler vardır ki, mukaddesatımıza tamamen aykırı olan şeyleri güya günümüz medeniyetinin icaplarındanmış gibi herkese tavsiyeden geri durmazlar. Bunlara çok dikkat edilmelidir.
”Hicrî: 20 Muharrem 1444 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder