21 Ağustos 2022 Pazar

BORCUNU ÖDEMEYİ GECİKTİRMEK ZULÜMDÜR


قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : نَفْسُ الْمُؤْمِنِ مُعَلَّقَةٌ بِدَيْنِهِ حَتَّى يُقْضَى عَنْهُ. (هـ)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  ( أؤلن بر ) مؤمنيك روحى ، ( شايت أؤلدكدن صكره بورجى قالمشسه ) كندسى آدينه بورجى أؤده ننجيه قدار ( او ) بورجه باغلى بولونور ( يعنى جنتده كى مقامندان محروم قلير ) . "

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:   (Ölen bir) müminin ruhu, (şâyet öldükten sonra borcu kalmışsa) kendisi adına borcu ödeninceye kadar (o) borca bağlı bulunur (yani cennetteki makamından mahrum kalır.)”

(Sünen-i İbn-i Mâce)

Hicrî:  23   Muharrem   1444 Fazilet Takvim

 

BORCUNU ÖDEMEYİ GECİKTİRMEK ZULÜMDÜR

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, “Zengin kişinin borcunu ödemeyi uzatması (geciktirmesi) zulümdür...” buyurmuşlardır.

Bu hadîs-i şerîfin şerhinde, “Zengin kimsenin borcunu ödemeyi geciktirmesi zulümdür ve haramdır. Fakir kimsenin imkânsızlıktan dolayı borcunu geciktirmesinde ise mazeret vardır. Bir kimsenin, ödeme zamanı malının elinde olmaması veya başka bir sebepten dolayı alacaklısı ile görüşerek borcunu ödemeyi, imkânı olan bir vakte tehir etmesi caizdir.” buyurulmuştur.

TECRÜBE

Bu âlemde bütün hâl ve hareketlerin tedbiri ve yürütülmesi nasıl ki akla muhtaçsa akıl da tecrübeye muhtaçtır. Tecrübe ise, hakikati aramaktan ibaret olup maddî ve manevî ilerlemeye her şeyden çok hizmet eder, sebep olur.

Tecrübeden insana zarar gelmez ve tecrübeye itimad etmeyi öne almayan, pişmanlıktan kurtulamaz. Bir şey ve bir kimse hakkında malumat edinmek için defalarca yapılan şeyler, kişide bir tecrübe meydana getirir. Bir kimsenin nasıl bir şahsiyeti olduğunu görmek; istişare etmek, bir husûsta ona danışmak ile mümkündür. Eğer o kimse istişare esnasında Allâh’ın emrine ve hikmete aykırı fesat ve zararlı şeylere sevk ederse ondan uzak durmalıdır. Akıllı kişi, tecrübe ettiği bir fenalığı, “Mümin, bir çukura iki kere düşmez” hadîs-i şerîfi üzere tekrar tecrübe etmez ve bir yılandan iki kere zehir almaz.

Vaktiyle meydana gelmiş çeşitli hadiseler üzerine tecrübe edilip kitaplara yazılan ve dinimizce de yasaklanmış olan birçok şeyler vardır. Onları beğenmeyip aksi tarafa gitmek, kişinin kendisini bile bile tehlikeye atması demektir. Bu ise caiz ve lâyık olmaz. Kuvvete, servete mağrur olmak, ihtiyatlı olunacak yerde acele etmek, husûmeti (düşmanlığı) olabilecek kimse ile iş görmek ve tehlikeli olduğu söylenilen yere gitmek gibi şeyler, bu yasaklanan şeylerdendir.

Eskiden, tecrübe hemen hemen her husûsta bir ölçü hükmünde idi. Bu ölçüye ifrat derecesine ulaştırmadan riâyet etmeye çalışmalıdır.

Hicrî:  23   Muharrem   1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder