4 Ağustos 2022 Perşembe

BİR MUCİZE: GEYİĞİN, PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.) İLE KONUŞMASI

 

قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ أَفْضَلَ الْاِيمَانِ أَنْ تَعْلَمَ أَنَّ اللهَ مَعَكَ حَيْثُمَا كُنْتَ. (طس)

بيغمبر أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  محقق أك فضيلتلى إيمان ، نره ده اولورسان اول ، الله تعالى ، نيك سنكله برابر اولديغونى ( كوروب كوزتديكنى ) بلمندر  . "

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:   Muhakkak en faziletli iman, nerede olursan ol, Allâhü Teâlâ’nın seninle beraber olduğunu (seni görüp gözettiğini) bilmendir.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat)

Hicrî:  06   Muharrem   1444 Fazilet Takvim

 

BİR MUCİZE: GEYİĞİN, PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.) İLE KONUŞMASI

 

Zeyd bin Erkam radıyallâhü anh şöyle anlatmıştır:

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem ile Medîne-i Münevvere köylerinden birine gidiyorduk. Bir a’râbînin çadırının direğine bir dişi geyik bağlanmış olduğunu gördük. Geyik dile gelip feryat ederek, “Yâ Resûlallah! Bu çadırın sahibi olan a’râbî beni yakaladı. Benim, iki tane yavrum var. Memelerim süt ile doldu. Ne beni boğazlıyor ki bu ızdıraptan kurtulayım, ne de salıveriyor ki gidip yavrularımı emzireyim!” dedi.

Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem, geyiğe, “Eğer seni salıverirsem yine gelir misin?” buyurdular. Geyik, geri döneceği husûsunda söz verdi. Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem geyiği salıverdi.

Geyik gitti ve aradan çok geçmeden geri geldi. Resûlullah Efendimiz (s.a.v) onu tekrar bağladı. O sırada çadırın sahibi, elinde bir kırba su ile çıkageldi. Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem ona, “Bu geyiği bana satar mısın?” buyurdu. A’râbî, “Yâ Resûlallah, sizin olsun.” diyerek geyiği Resûlullah Efendimize hediye etti. Resûlullah Efendimiz de geyiği serbest bıraktı.

Zeyd bin Erkam radıyallâhü anh demiştir ki: “Vallâhi o geyiğin çöllerde ‘Lâ ilâhe illallâh Muhammedün Resûlullah’ diyerek dolaştığını gördüm.”

 

NÜKTE:... SONUNDA KABRİSTANA GELECEK

 

Bir gün pazarda iken Nasreddin Hoca’nın çuvalı çalınmış. Hoca çuvalını aramayıp doğruca mezarlığa giderek beklemeye başlamış. Bunu gören tanıdıkları:

- Hocam, mezarlıkta ne yapıyorsunuz, hırsızı aramanız gerekmez mi? demişler. Nasreddin Hoca şöyle cevap vermiş:

- Arayıp da niye zahmete gireyim? Ne kadar usta hırsız olursa olsun sonunda o da bu mezarlığa gelecek.

Hicrî:  06   Muharrem   1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder