قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَفَاكِهَةٍ كَثِيرَةٍ ، لَا مَقْطُوعَةٍ وَلَا مَمْنُوعَةٍ. (سورة الواقعة، ۳۲-۳۳)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ): ( او خيرده أك أؤنه كجيب آللهه أك يقين اولانلر جنتده هجبر زمان ) أكسلب توكنمين ، ياساق ده أدلمين بر جوق ميوه لر آراسنده درلر . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “(O hayırda en öne geçip Allâh’a en yakın olanlar cennette hiçbir zaman) eksilip tükenmeyen, yasak da edilmeyen birçok meyveler arasındadırlar.”
(Vâkıa Sûresi, âyet 32-33)
Hicrî: 13 Zilkâde 1443 Fazilet Takvim
CENNET MEYVELERİNDEN: KARPUZ
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) en sevdiği meyvelerden birisi de karpuz idi. Karpuz ile beraber taze hurma yerler ve “Hurmanın harareti, karpuzun soğukluğunu, karpuzun soğukluğu da hurmanın hararetini alır.” buyururlardı. Yine hadîs-i şerîf kitaplarında Resûlullah Efendimizin (s.a.v.), karpuz ile beraber üzüm yemeyi de sevdikleri rivâyet olunmuştur.
Ayrıca, “Her bir karpuzda ve narda, cennetten bir damla vardır” denilmiştir.
Karpuz, sıcak ve ılık iklimde yetişir. İlkbaharda don ve kırağı tehlikesi geçtikten sonra ekilir. Bilhâssa nehir ve göl kenarları, karpuz ziraatına elverişlidir.
Karpuzun yüzde 95’i sudur. Yüzde 8-14 arasında da şeker bulunur. Karpuzda B, C, A vitaminleri bulunmaktadır. Protein ve yağ miktarı ise azdır.
Çok faydalı bir gıda olan karpuz, midede çok çabuk hazmedilir, mideyi ve bağırsakları yıkar, buralardaki hastalıkları giderir, böbrekleri ve idrar yollarını temizler. Kanda toplanan zehirleri (toksinleri) dışarı atar. Ayakları ve karnı şiş olanlara fayda verir. Vücudu serinletir.
Sabahları aç karnına yenilmesi tavsiye olunur; zira tok karnına yenilen karpuz, midedeki yemeği çürütür, bu sebeple mideyi bozabilir.
Her yiyecekte olduğu gibi karpuz yemekte de ölçüye dikkat edilmelidir. Husûsiyle şeker ve tansiyon hastalığı olanlar ile midesi rahatsız olanlar çok fazla yememelidirler.
Karpuz, tam olgunlaştığı zaman yenilmelidir. İçi geçmiş olan karpuz ise yenilmemelidir. Karpuzun tam olgunlaşmış olduğunun bazı emâreleri şunlardır:
Olgunlaşan karpuz, matlığını kaybeder ve parlak bir renk alır, kabuğu, tırnakla kolayca çizilebilecek hâle gelir. Meyvenin toprağa temas eden kısmında bulunan beyaz leke, hafif sarıya döner, karpuza sertçe vurulduğunda, kendine has dolgun ve tok bir ses çıkarır. Halk arasında “bıyık ve kulak” denilen ve meyve sapının 1-2 cm. yukarısında bulunan küçük yapraklar kurur.
Karpuzlar, olgunluğun ileri zamanlarında hafiflerler.
Hicrî: 13 Zilkâde 1443 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder