18 Haziran 2022 Cumartesi

AHLÂK İLE DİN İÇ İÇEDİR


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَا شَيْءٌ أَثْقَلَ فِي مِيزَانِ الْمُؤْمِنِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ خُلُقٍ حَسَنٍ وَإِنَّ اللهَ لَيُبْغِضُ الْفَاحِشَ الْبَذِيءَ. (ت)

رسول الله  ( ﷺ ) بيوردولر:  ’’ قيامت كونى مؤمنيك ميزانده ، كوزل آخلاقدان دها آغير هجبر شى يوقدر . محقق الله تعالى ، جركن إشلر يابان ، جركن سوزلر سويلين كمسي سومز . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  : Kıyamet günü, müminin mîzânında, güzel ahlâktan daha ağır hiçbir şey yoktur. Muhakkak Allâhü Teâlâ, çirkin işler yapan, çirkin sözler söyleyen kimseyi sevmez.”

(Sünen-i Tirmizî)

Hicrî:  19  Zilkâde   1443 Fazilet Takvim

 

AHLÂK İLE DİN İÇ İÇEDİR

 

Müslümanlar arasında ahlâkın esası, İslâm dinidir. Ahlâkî faziletlerin bütün halk arasında yayılmasına sebep olan da şerîattir, dinimizin hükümleridir. İslâm dininde vazife ve ahlâk kaideleri, dînî emirler ile iç içedir, ahlâk ile din âdetâ tektir.

Lisanın ameli olan ‘lâ ilâhe illallâh’ kelimesini söylemek, nasıl imanın kemâlinden mühim bir cüz ise insanların geçtikleri yoldan eziyet verecek bir şeyi -mesela bir taş parçasını- kaldırıp bir kenara atmak da imanın kemâlinden bir cüzdür.

Bir Müslüman namazını, orucunu, zekâtını, haccını nasıl dînî bir vazife olarak bilip yapıyorsa sıhhatini muhafaza etmeyi, ailesini helal yoldan geçindirmeyi, insanlara güler yüz göstermeyi de birer dînî vazife bilmelidir. İnsan öldürmek, içki içmek, kumar oynamak, zina, iftira ve başkasının malını gasp etmek nasıl günah ise, nasıl haram ise; gıybet etmek, mâlâyanî konuşmak, sıhhate zararlı bir şey yemek içmek, edep ve terbiyeye uymayan hâl ve hareketler de günahtır.

İslâm dini insana, yalnız Allâhü Teâlâ’ya karşı mükellef olduğu vazifeleri öğretmekle kalmıyor, maddî ve manevî hayatın -diğer bir tabirle din ve dünyamızın- her türlü inceliğini de öğretiyor. Namazı ve orucu emrettiği gibi insanlara karşı dâima âdil olmayı, hak sahibinin hakkını vermeyi; yerine getirmeyi ve benzeri husûsları da emretmiştir ki bunlar, saymakla bitmez. Bu kaideleri yerine getirmek de dînî vazifelerimizin mühim bir esasıdır.

Dinimizde aile fertlerinin, komşuların, arkadaşların birbirlerine karşı hak ve vazifeleri bütün incelikleriyle açıklanmış ve bütün Müslümanların arasında hakîkî bir kardeşlik tesis edilmiştir.

Müslümanlar, dînî emirlere çok iyi sarıldıkları devirlerde pek şâşaalı bir medeniyet ile insanlık âlemine hizmet etmişlerdir. Dînî ve ahlâkî kaideleri ihmal etmeyi bırakıp onlara karşı takındıkları lâkayt tavırdan vazgeçip, yine onlara sımsıkı sarılırlarsa insanlık âlemine daha çok hizmet edebilirler.

Hicrî:  19  Zilkâde   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder