17 Haziran 2022 Cuma

HİKMETLİ SÖZLER


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا تَقَارَبَ الزَّمَانُ انْتَقَى الْمَوْتُ خِيَارَ أُمَّتِي كَمَا يَنْتَقِي أَحَدُكُمْ خِيَارَ الرُّطَبِ مِنَ الطَّبَقِ. (ض)

رسول الله  ( ﷺ ) بيوردولر:  ’’ قيامت ياقلاشتيغى زمان ، سزين ، طبق دان حورمالارين إيسنى سجيب آلديغنز كبى ، أؤلوم ده أمتميك إيلرينى سجيب آلير ( صالح كمسلر بربر وفات أديب كيدر ) . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  : “Kıyamet yaklaştığı zaman, sizin, tabaktan hurmaların iyisini seçip aldığınız gibi, ölüm de ümmetimin iyilerini seçip alır (sâlih kimseler bir bir vefat edip gider).”

(Kuzâî, Müsnedü’ş-Şihâb)

Hicrî:  18  Zilkâde   1443 Fazilet Takvim

 

HİKMETLİ SÖZLER

 

              Edep, Cenâb-ı Hak tarafından ihsan edilen bir feyzdir.

              Edep, feyz ile teşekkül eder, feyz ile ziyadeleşir.

              Ruhunda Allâh’a, Resûllâh’a karşı iman olan, letâifinde feyz olan insanın, edepten muarrâ (uzak) olması zaten mümkün değildir.

              Cenâb-ı Hak, insanlara, 50-60 senelik, 70 senelik, muvakkat ömür vermiş; fânînin fânîsi, o kadar fânî, o kadar fânî, gözünü açıp kapayıncaya kadar geçiyor. Fakat insan yaşadığı müddetçe ölümü, nefsin gafleti, nefs-i emmârenin gafleti, insanı milyon sene yaşayacakmış gibi, hiç ölmeyecekmiş gibi zannettirdiğinden, insanlar hatâya ve isyana düşüyorlar. Hâlbuki ömür, Allâh’ın verdiği ömür, insana bir emanet... O emaneti gayet iyi kullanmak lâzım. İyi kullanmaya gayret etmek lâzım.

              Nefis, merkezi iki kaşının ortasında olmak üzere bütün dimağını; beynini sardıktan sonra insanın bütün vücudunu her zerresine kadar işgal etmiş zulmânî bir mahlûktur.

              Nefs-i emmare, insandan hiçbir zaman zail olmaz.

              Nefs-i emmâreyle cihâd etmekle memuruz. Onunla güreşip onun sırtını yere getirmeye memuruz. Eğer biz onun sırtını yere getiremezsek o, mutlak sûrette bizim sırtımızı yere getirecektir.

              İnsan, ölünceye kadar ikaz şırıngasına muhtaçtır.

              Kişinin kendisini bilmesi gibi irfan olmaz.

              Kusurunu bilmemek, en büyük kusurdur.

              Şuurlu insan, kusurunu anlayan insandır.

              Bir vazifeyi en iyi yapanlar, yapmış olduğu vazifenin ehemmiyetini müdrik olanlardır.

              Arı (hakiki) Müslüman, para başında belli olur.

              Allâhü Teâlâ son nefese kadar, son nefes dâhil, imandan, Kur’ân’dan ve Allah yolunda hizmetten ayırmasın. (Âmîn)

Hicrî:  18  Zilkâde   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder