قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا دَخَلَ الرَّجُلُ بَيْتَهُ فَذَكَرَ اسْمَ اللهِ حِينَ يَدْخُلُ وَحِينَ يَطْعَمُ قَالَ الشَّيْطَانُ لَا مَبِيتَ لَكُمْ وَلَا عَشَاءَ هٰهُنَا. (حم)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : كشى أوينه كردكنده ، إيجرى كيرركن ويمك يركن ( يمكه باشلاركن ) الله تعالى ي ذكرأدرسه ( بسمله جكرسه ) ، شيطان ( ياردمجلارنه ) ’ سزه بوراده قلاجق هجبر ير و ييه جك هجبر شى يوقدر . ‘ در . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kişi evine girdiğinde; içeri girerken ve yemek yerken (yemeğe başlarken) Allâhü Teâlâ’yı zikrederse (Besmele çekerse), şeytan (yardımcılarına) ‘Size burada kalacak hiçbir yer ve yiyecek hiçbir şey yoktur.’ der.”
(Müsned-i Ahmed)
Hicrî: 23 Cemaziyelahir 1443 Fazilet Takvim
Dînî Tabirlerden: TEKLİF ve MÜKELLEF
Teklif, lügatte, bir kimseye meşakkat ve zorluk veren bir şeyi emretmek, yüklemek demektir.
Dinimizde teklif: İslâm dininin, ehliyet ve salâhiyet sahibi olan insanlara birtakım şeyler yapmalarını ve birtakım şeyleri de terk etmelerini, yapmamalarını emredip yüklemesidir. Bunlarla dînen memur ve vazifelendirilmiş olan her insana da ‘mükellef’ denir.
İnsanlar, ehliyetleri ve güçleri nispetinde mükellef olurlar. Aklı bulunan ve büluğ çağına ermiş olan kimsenin ehliyeti tam olacağından mükellefiyeti de o nispette tam olur. Binâenaleyh akıl melekesinden mahrum olan bir insan, ibadet ve itaat ile mükellef olmaz.
Ef’âl-i mükellefîn, mükellef insanların yapmakla vazifeli oldukları işlerdir ki; farz, vacip, sünnet, müstehâb, mübâh, mekruh, müfsid, haram gibi kısımlara ayrılır.
Mükellefler üzerine ilk vacip olan ise Allâh’a ve Resûlüne iman edip itaat etmektir. Daha sonra Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat Mezhebi’ni ve itikâdını, ehlinden öğrenip inandıktan sonra, ibadetlerini yapacak, haramlardan, kötü huy ve ahlâklardan sakınacak, güzel ahlâk ile ahlâklanacak kadar ilim sahibi olmak, erkek kadın bütün Müslümanlara lâzımdır.
SEBZELER İÇİN PİŞİRME TAVSİYELERİ
•Sebzeleri yıkamak için suda uzun müddet bekletmek, suda kolay çözünen bazı vitaminlerin suya geçmesine sebep olur. Bu sebeple sebzeler, akan suda yıkanmalıdır.
• Sebze yemeğine ne kadar çok su konursa sebzenin vitamin kaybı o kadar fazla olur. Bu sebeple sebzeler az su ile veya susuz pişirilmelidir. Sebzelerin kalan haşlama suyu da çorbalara, yemeklere ve soslara eklenebilir.
• Sebzeleri, mümkün olduğunca kısa müddette ve diriliği korunacak şekilde pişirmek en iyisidir. Çünkü B ve C vitaminleri gibi bazı vitaminler, ısı ile kolayca kayba uğrar. Uzun müddet pişmesi gerekiyorsa da tencerenin kapağı kapalı tutulmalıdır. Böylece buhar kaybolmayacak ve pişme müddeti kısalacaktır.
Hicrî: 23 Cemaziyelahir 1443 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder