8 Ocak 2022 Cumartesi

İSTİKAMETİ MUHAFAZA ETMEK


قَالَ اللهُ تَعَالَى: إِنَّ الَّذِينَ قَالُوا رَبُّنَا اللهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ. (سورة الأحقاف، ١۳)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا ) :  محقق ربمز الله ديب ده صكره إستقامتده بولونانلر ( دوس دوغرى كدنلر ) ، آرتق اونلاره هجبر قورقى يوقدر واونلار محزونده اولماياجقلاردر . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu(meâlen):   Muhakkak Rabb’imiz Allah deyip de sonra istikamette bulunanlar (dosdoğru gidenler), artık onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzûn da olmayacaklardır.”

(Ahkaf Sûresi, âyet 13)

Hicrî:   05   Cemaziyelahir   1443    Fazilet Takvim

 

İSTİKAMETİ MUHAFAZA ETMEK

 

İstikamet; doğruluk, vazifelerde dine muvâfık sûrette hareket etmek, sadakatten ve ölçülü olmaktan ayrılmamaktır.

İstikamet; dînî hükümlere, akîdelere, amellere, ahlâkî ve insanî vazifelere riâyet edip Cenâb-ı Hakk’ın ve mahlûkatın haklarını gözetmeye dikkat etmektir.

Medeniyet ilerledikçe ihtiyaçlar artar. İhtiyaçların artması nispetinde insanların hak ve vazifeleri çoğalır. Çok karışık ve girift bir hâle gelmiş olan ihtiyaç ve vazifeler karşısında insan, kolaylık çareleri aramak mecburiyetinde kalınca kul hakkı ihmal edilir. Nifak, yalan, hile, aldatma, zulüm, tembellik gibi gayr-ı meşrû şeyler en kolay yol zannedilir... Böyle bir çevrede istikameti muhafaza etme mücadelesi, hayatı terk etmeye denk olacak zorluklarla karşılaşmak gibi olur.

Cemiyet, birliğini-beraberliğini kaybetmeye başlarsa nihayetinde perişan olur ve fertlerin de bugünü, belki geleceği yıkılır. Böyle perişan bir çevreye karşı, istikametten ayrılmadan, galip gelmek elzemdir. Bu, bir kimse için bütün zorluklara ve hattâ imkânsızlıklara rağmen vazife hâline gelirse; böyle bir vazifenin yerine getirilmesi, Peygamber Efendimizin (s.a.v.), “Kim ümmetimin fesadı zamanında sünnetimle amel ederse, ona yüz şehit sevabı vardır.” hadîs-i şerîfi gereğince yüz defa şehit olmaya gayret etmek kadar şerefli olur.

Günahkârlığın revaçta olduğu bir çevreye karşı galip gelmek için yine günah olan bir yola sapmak, kârı zararından büyük olmayan bir işten ibarettir. Hâlbuki Allah yolunda gerektiğinde hayatını feda etmeyi de göze alan ve peygamberlik vazifesini tam manasıyla yerine getiren Resûlullah Efendimizi (s.a.v.) örnek alarak dâima doğru yolda devam etmek lâzımdır. Evet, bu, çoğu insan için ağır bir iştir. Lâkin bir taraftan Allâh’ın birliğini bilmek, diğer taraftan âhiret gününe inanıp sonu olmayan bir gelecek yani ahiret için çalışmanın lüzumuna inanmak, bu vazifenin îfâsını kolaylaştırır.

Hulâsa, nasıl görünürse görünsün, insan için en hayırlı yol, istikamet yoludur. İnsanların bütün felaketleri, bütün huzursuzlukları istikametten ayrılmalarından dolayıdır.

Hicrî:   05   Cemaziyelahir   1443    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder