عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: مَا عَابَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ طَعَامًا قَطُّ كَانَ إِذَا اشْتَهَاهُ أَكَلَهُ وَإِلَّا تَرَكَهُ. (ت)
بيغمبر أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ، " رسول الله أفندمز صلى الله عليه وسلم هجبر زمان هجبر يمكى بكنمه مزلك أتمدى . آرضو أدرسه ير ، أتمزسه يمزدى . "
Ebû Hüreyre radıyallâhü anh’den şöyle rivâyet olundu, o dedi k: “Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem hiçbir zaman hiçbir yemeği beğenmemezlik etmedi. Arzu ederse yer, etmezse yemezdi.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 03 Şaban 1442 Fazilet Takvim
“RESÛLULLAH (S.A.V.) AHLÂKÇA İNSANLARIN EN GÜZELİDİR”
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Ben, ahlâkın güzelliklerini tamamlamak üzere gönderildim.” buyurmuştur. Hazret-i Âişe vâlidemiz “Resûlullâh’ın ahlâkı Kur’ân idi. Kur’ân’ın razı olduğuna razı olur, gazaplandığına da gazaplanırdı.” buyurmuştur. Hazret-i Enes (r.a.), Peygamberimizin ahlâkı hakkında, “Resûlullah (s.a.v.) ahlâkça, insanların en güzelidir.” buyurmuştur.
Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, insanların en cömerdi idi. Dâima affeder, hoşuna gitmeyen şeylere karşı sabrederdi. Şecâatli idi. İnsanların en hayâlısı idi, ayıp ve kusurları görmezden gelirdi, onlara göz yumardı. Bütün yaratılmışlara karşı şefkatli ve merhametli idi. Ahdinde (verdiği sözünde) sadık idi. Akrabalarını ziyaret eder, onların hâllerini sorardı.
Peygamberimiz (s.a.v.) çok mütevazı idi, kendisinde hiç kibir yoktu; merkebe biner, bineğinin arkasına başkalarını bindirir, fakirleri ziyaret eder, onlarla oturup sohbet eder, kölelerin bile davetine gider, ashâbının arasında otururdu.
Evinde, âilesinin işlerinde onlara yardımcı olur; koyun sağar, elbisesini yamar, ayakkabılarını tamir eder, evini süpürür, devesini bağlar, hayvanların yemini ve suyunu verirdi. Hizmetkârlarıyla beraber yemek yer ve onlarla hamur yoğururdu. Çarşıda eşyalarını kendisi taşırdı.
O, insanların en güveniliri idi; peygamberliği bildirilmeden önce bile kendisine “Emîn” denilmişti. İnsanlar arasında, âdil ve ağırbaşlı idi. Güldüğü zaman tebessüm ederek gülerdi. İhtiyaç hâlinde konuşur, ihtiyaç olmadığı zaman susardı.
Konuşmasında ne fazlalık ve ne de noksanlık olurdu. Tane tane konuşur, konuştuğu kelimeler sayılmak istense, saymak mümkün olurdu. Güzel kokuyu sever, kullanır ve kullanılmasını teşvik ederdi. Bulunduğu meclis, hayâ, hayır ve emânet meclisiydi. Orada ses yükseltilmezdi.
Hakk’ın rızâsına ve âhiret nimetlerine nâil olmak için çalışır, dünya varlığına aslâ rağbet etmezdi.
Hicrî: 03 Şaban 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder