22 Ocak 2021 Cuma

PEYGAMBERİMİZİ (S.A.V.) SEVMENİN ALÂMETLERİ

 


قَالَ اللهُ تَعَالَى: اِذْ نَادٰى رَبَّهُ اَنِّى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ. (سورة الانبياء،  ۸۳ )

الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا )  :    "  أيوب ده (خطرله ) . حانى بر زمان او ، ربنه شويله ندا ( دعا ) أتمشدى : ’ باشمه بو درت كلدى . ( ياربى ) سن ، ارحم الراحمين ( مرحمتلى لرين أك مرحمتلسى ) سين   . "

Allâhü Teâlâ buyurdu: “...Eyyûb’u da (hatırla). Hani bir zaman o, Rabb’ine şöyle nida (dua) etmişti: ‘Başıma bu dert geldi. (Yâ Rabbi) sen, erhamürrâhimîn (merhametlilerin en merhametlisi)sin.”

(Enbiyâ Sûresi, âyet 83)

Hicrî:   09   Cemâziyelahir     1442    Fazilet Takvim

 

EYYÛB ALEYHİSSELÂM

 

Eyyûb aleyhisselâm, İshak (a.s.)’ın Iys adındaki oğlunun neslindendir. Yûsuf aleyhisselâm ile aynı asırda yaşamış büyük bir peygamberdir. Birçok evladı ve Şam civarında çok malı vardı. Hak Teâlâ tarafından bir imtihan olmak üzere Eyyûb (a.s.)’ın bütün malları elinden çıktı, çocukları öldü, kendisi de ağır bir hastalığa tutuldu. Hizmetini, Rahime ismindeki hanımı görüyordu.

Eyyûb (a.s.), bütün belalara sabretti. Nihayet, Allâhü Teâlâ kendisine şifâ verdi ve yeniden birçok mallar, çocuklar ihsan buyurdu. Doksan üç yaşında vefat etti. Kendisinden sonra Bişr adındaki oğluna da Şam’da peygamberlik verildi.

Eyyûb (a.s.)’ın hastalığı, halkın kendisinden nefretine sebep olacak derecede değildi. Bazı tarihçilerin bu husustaki sözleri doğru değildir. Zira Peygamberler aleyhimüsselâm, insanların, kendilerinden nefret etmelerine sebep olacak hâllere düşmekten korunmuşlardır.

 

PEYGAMBERİMİZİ (S.A.V.) SEVMENİN ALÂMETLERİ

 

Peygamber Efendimizi (s.a.v.) sevmenin bazı alâmetleri vardır. Nitekim bir şeyi seven kişide, sevdiği şeyin eseri, ona duyduğu muhabbetin emâresi ortaya çıkar. Aksi hâlde o kişi, iddiâ ettiği muhabbet davasında samimî ve doğru değildir.

Peygamberimize (s.a.v.) olan sevginin alâmetlerinden bazıları şöyledir: Onun sünneti ile amel etmek, sünneti ile amel edenlere yardımcı olmak, sünnetini savunup korumak, onun bütün fiillerine ve sözlerine tâbi olmak, emrettiklerine yapışıp nehyettiklerinden kaçınmaktır. Zorlukta da kolaylıkta da; sevinçli iken de kederli iken de Peygamberimizin (s.a.v.) bildirdiği edeplerle hareket etmektir.

Safvân bin Kudâme (r.a.) şöyle anlattı: İki oğlum ile birlikte Medîne-i Münevvere’ye hicret edince bîat etmek üzere doğruca Peygamberimizin (s.a.v.) huzuruna varıp “Yâ Resûlallah! Elinizi uzatın, size bîat edeyim” dedim. Ellerini uzattılar, bîat ettim ve “Sizi çok seviyorum, yâ Resûlallah!” dedim. Bunun üzerine, “Kişi sevdiği ile beraberdir.” buyurdular.

Hicrî:   09   Cemâziyelahir     1442    Fazilet Takvim

  

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder