19 Ocak 2021 Salı

MEŞHUR BİR ÂLİM: MOLLA HAYÂLÎ


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :  آفَةُ الْعِلْمِ النِّسْيَانُ وَإِضَاعَتُهُ أَنْ تُحَدِّثَ بِهِ غَيْرَ أَهْلِهِ. (مى)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  علميك آفتى ، اونوطمقدر . اونون ضايع أدلمسى إيسه أهل اولمايانه أؤكرتمندر  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İlmin âfeti, unutmaktır. Onun zâyi edilmesi ise ehli olmayana öğretmendir.”

(Sünen-i Dârimî)

Hicrî:   06   Cemâziyelahir     1442    Fazilet Takvim

 

MEŞHUR BİR ÂLİM: MOLLA HAYÂLÎ

 

Fâtih Sultan Mehmed Han devri âlimlerinden olup, ismi Ahmed bin Mûsâ’dır. “Hayâlî” diye meşhur olmuştur. Kendisi, ilmiyle amel eden, takva ve verâ sahibi pek mümtaz bir zât idi. İlk tahsilini, kâdı olan babasından aldı. Daha sonra Bursa’da müderris olan Hızır Bey’in derslerine iştirak etti. Akabinde de onun yardımcısı oldu. Bazı medreselerde ders okuttu. Bir zaman sonra Filibe Medresesi’nde müderris oldu.

İznik Orhaniye Medresesi’nde müderris olan Molla Hatibzâde, vefat etmişti. Sadrazam Mahmud Paşa, vefat haberini Fâtih Sultan Mehmed Han’a arz edince Sultan, büyük üzüntü duydu ve onun yerini dolduracak âlim, fâzıl, ilim ile meşgul olmayı seven genç birinin bulunmasını istedi. Mahmud Paşa da Molla Hayâlî’yi teklif etti. Sultan Mehmed, “Bu, Şerh-i Akâid’e hâşiye yazan meşhur zât değil midir?” diye sual etti. Mahmud Paşa “Evet Sultanım” dedi. Bunun üzerine Hayâlî, bu medreseye müderris tayin edildi. Hayâlî, bu sırada hacca niyetlenmişti, hacca gidip döndükten sonra Orhaniye Medresesi’nde müderrisliğe başladı. Pek az bir süre müderrislik yaptıktan sonra otuz üç yaşında vefat etti. Kabri Bursa’da Molla Hüsrev’in kabrine yakın bir yerdedir.

Hayâlî merhum, sürekli ilim ve ibadet ile meşgul idi. Günde iki öğün yemek yerdi. Molla Gıyâseddîn şöyle naklediyor: “Ben, İznik’te iki sene ondan ders aldım, onun vaktini boşa geçirdiğini, gülüp eğlendiğini hiç görmedim. Daima sükût eder, ilim ve ibadet ile meşgul olur, ilmî meselelerin inceliklerini düşünür ve yalnız ders esnasında konuşurdu.”

En meşhur eseri, Teftâzânî’nin Şerh-i Akâid kitabına yazdığı hâşiyedir. Bu hâşiye, âlimler arasında meşhur ve makbul bir eserdir.

Hocası Hızır Bey’in Kasîde-i Nûniyye’sine de bir şerh yazmıştır. (rahmetullâhi aleyh)

Hicrî:   06   Cemâziyelahir     1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder