قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّكُمْ عَلَى بَيِّنَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ مَا لَمْ تَظْهَرْ فِيكُمْ سَكْرَتَانِ سَكْرَةُ الْجَهْلِ وَسَكْرَةُ حُبِّ الْعَيْشِ. (البزار)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ، "
آرانزده إيكى صرحوشلق ، جهالت صرحوشلوغى و دنياده راحت ياشامه آرضوسونون صرحوشليغى اورطايه جقمادقجه ، سز هيج شبهسز ربنز طرافندان بر بينه ( كتاب و سنت ) أؤزرينه اولورسونوز . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Aranızda iki sarhoşluk; cehâlet sarhoşluğu ve dünyada rahat yaşama arzusunun sarhoşluğu ortaya çıkmadıkça, siz hiç şüphesiz Rabbiniz tarafından bir beyyine (Kitâb ve sünnet) üzerine olursunuz.”
(Müsnedü’l-Bezzâr)
Hicrî: 13 Cemâziyelahir 1442 Fazilet Takvim
AFFEDİCİ OLMAK
A‘raf Sûresi’nin 199. âyet-i kerîmesinde (meâlen): “Sen affa sarıl, marûf (Allâhü Teâlâ’nın razı olduğu fiil ve söz) ile emirde bulun ve cahillerden yüz çevir.” buyurulmaktadır.
Af; bağışlamak, günahkâr kimse hakkında hak ettiği cezayı vermemektir. İntikamın zevki son bulur, lâkin affın neşesi son bulmaz, denilmiştir.
Marûf; hayır, ihsan ve aklın idrak ettiği ve dinimizin güzel gördüğü şeydir. Cenâb-ı Hakk’ın razı olduğu, Kitap ve Sünnet’e muvâfık olan her şey demektir.
Cahil ise, bir şeyin hakikatinin zıttına inanan kimsedir.
Câfer-i Sâdık (r.a.) “Kur’ân-ı Kerîm’de güzel ahlâkı bir araya toplamış en şümullü âyet budur.” diye buyurmuştur.
Resûlullah (s.a.v.) bu âyet-i kerîme nâzil olduğu zaman Cebrâil (a.s.)’a: “Affa sarılmak ne demek?” diye sordu. Cebrâil (a.s.): “Bilmiyorum. Rabb’ime sorayım.” dedi ve gitti. Sonra döndü ve cevap olarak dedi ki:
“Yâ Muhammed! Muhakkak Rabb’in sana; seni mahrum edene vermeni, senden alâkasını kesenle bağ kurmanı, sana zulmedeni bağışlamanı, sana kötülük yapana iyilik yapmanı emrediyor.”
FIKIH; NAMAZDA SALLİ-BÂRİK OKUMAK
Bütün namazların son oturuşunda et-Tehıyyâtü ve Salli-Bârik duaları okunur.
Öğle namazının ilk sünnetinin ilk oturuşunda ve cumanın farzından önce ve sonra kılınan dört rekatli sünnetlerin ve vitir namazının ilk oturuşlarında Salli-Bârik duaları okunmaz. Bu namazlarda üçüncü rekate kalkıldığında Sübhâneke ve Eûzü de okunmaz.
Dört rekatli farz namazların ilk oturuşunda da sadece et-Tehıyyâtü okunur. Yine üçüncü rekate kalkıldığında Sübhâneke ve Eûzü okunmaz.
Diğer dört rekatli nafile (ve sünnet) namazlarda, mesela, ikindi ve yatsı namazının dört rekatli sünnetlerinin ilk oturuşunda, Salli-Bârik duaları okunur, üçüncü rekate kalkınca da Sübhâneke ve Eûzü okunur.
Hicrî: 13 Cemâziyelahir 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder