قَالَ
اللهُ تَعَالَى: ..اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ
عَلَيْكُمْ نِعْمَتِى وَرَضِيتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ دِينًا. (سورة المائدة، ۳)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا
) :
" إشده بو كون سزيك إيجن دينى
نزى كماله أرديردم ، أؤزرينزده كه نعمتمى تماملادم و سزيك إيجن دين اولرق إسلامه
راضى اولدوم . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “…İşte bugün sizin için
dîninizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din
olarak İslâm’a râzı oldum...”
(Mâide Sûresi, âyet 3)
Hicrî: 11 Recep 1441 Fazilet
Takvimi
PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V.) VEDÂ HUTBESİNDEN
“Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedî olarak bir daha buluşamayacağım.
Ey insanlar! Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübârek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, ırzlarınız da böyle mukaddestir; her türlü taarruzdan korunmuştur.
Ashâbım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız. Ve bugünkü her hâl ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız! Sakın benden sonra eski dalâletlere dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhâfaza etmiş bulunur.
Ashâbım! Kimin yanında bir emânet varsa onu sâhibine versin!.. Ey insanlar! Kadınların haklarına riâyet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz, kadınları Allâh’ın emâneti olarak aldınız. Ve onların nâmuslarını Allah adına söz vererek helâl edindiniz! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır…
Ey Müminler! Size iki şey bırakıyorum ki siz onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Onlar, Allâh’ın kitabı Kur’ân-ı Kerîm ve sünnetimdir. Müslüman, Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler.
Din kardeşinize âit olan herhangi bir hak -gönül hoşluğu ile kendisi vermiş olması müstesnâ- başkasına helâl değildir.
Ey insanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne dersiniz?” diye sual ettiler. Ashâb-ı Kirâm: “Allâh’ın risâletini tebliğ ettin; risâlet vazîfeni îfâ ettin, bize vasiyyet ve nasîhatte bulundun, diye şehâdet ederiz” dediler. Resûl-i Ekrem (sallallâhü aleyhi ve sellem) mübârek şehâdet parmağını göğe doğru kaldırdılar, sonra cemâat üzerine çevirip indirerek üç kere: “Şâhid ol yâ Rab! Şâhid ol yâ Rab! Şâhid ol yâ Rab!” buyurdular.
Ey insanlar! Cenâb-ı Hakk’a hamd ve senâ, tekbir ve tehlilden sonra derim ki: Sizi, Allâh’ın kitabına bağlayan Peygamberinizin sözlerini iyi dinleyiniz ve ona itâat ediniz!”
Ey insanlar! Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübârek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, ırzlarınız da böyle mukaddestir; her türlü taarruzdan korunmuştur.
Ashâbım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız. Ve bugünkü her hâl ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız! Sakın benden sonra eski dalâletlere dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhâfaza etmiş bulunur.
Ashâbım! Kimin yanında bir emânet varsa onu sâhibine versin!.. Ey insanlar! Kadınların haklarına riâyet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz, kadınları Allâh’ın emâneti olarak aldınız. Ve onların nâmuslarını Allah adına söz vererek helâl edindiniz! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır…
Ey Müminler! Size iki şey bırakıyorum ki siz onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Onlar, Allâh’ın kitabı Kur’ân-ı Kerîm ve sünnetimdir. Müslüman, Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler.
Din kardeşinize âit olan herhangi bir hak -gönül hoşluğu ile kendisi vermiş olması müstesnâ- başkasına helâl değildir.
Ey insanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne dersiniz?” diye sual ettiler. Ashâb-ı Kirâm: “Allâh’ın risâletini tebliğ ettin; risâlet vazîfeni îfâ ettin, bize vasiyyet ve nasîhatte bulundun, diye şehâdet ederiz” dediler. Resûl-i Ekrem (sallallâhü aleyhi ve sellem) mübârek şehâdet parmağını göğe doğru kaldırdılar, sonra cemâat üzerine çevirip indirerek üç kere: “Şâhid ol yâ Rab! Şâhid ol yâ Rab! Şâhid ol yâ Rab!” buyurdular.
Ey insanlar! Cenâb-ı Hakk’a hamd ve senâ, tekbir ve tehlilden sonra derim ki: Sizi, Allâh’ın kitabına bağlayan Peygamberinizin sözlerini iyi dinleyiniz ve ona itâat ediniz!”
Hicrî: 11 Recep 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder