27 Mart 2020 Cuma

GIYBET, AMELLERİ ZÂYİ EDER




قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَلَا تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ اِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤٰادَ كُلُّ اُولٰئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْؤُلًا. (سورة الاسراء، ۳٦)
 الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا )  :    "  برده هج بلمديكيك بر شيئك آردنجه كتمه . شبهه يوقكه قُلاق ، كوز ، كونول بونلريك هر برى اوندان مسؤل بولونويور  . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardınca gitme. Şüphe yok ki kulak, göz, gönül bunların her biri ondan mesul bulunuyor.” 
(İsrâ Sûresi, âyet 36)
Hicrî:   03   Şaban   1441  Fazilet Takvimi


GIYBET, AMELLERİ ZÂYİ EDER


Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “...Bazınız bazınızı gıybet etmesin. Herhangi biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? Demek ki ondan tiksindiniz…” (Hucurât Sûresi, âyet 12)
Allâhü Teâlâ, Mûsâ Aleyhisselâm’a şöyle vahyetti: “Kim yaptığı gıybetten tevbe etmiş olduğu hâlde ölürse o, cennete girenlerin sonuncusu olur. Kim de gıybette ısrar ederse o da cehenneme girenlerin ilki olur.”
İbrahim bin Edhem Hazretleri bir gün bir meclise davet edilmişti. Gittiğinde, oraya gelmeyen birisi hakkında “O, insanlara külfet veren birisi.” denildiğini işitince: “Beni buraya; insanların gıybet edildiği yere nefsim getirtti.” dedi ve derhal o mekânı terk etti. (Gıybet edilen yerde bulunduğundan) üç gün bir şey yemedi.
Denilmiştir ki: İnsanların gıybetini eden kimse, bir mancınık kurarak sevaplarını sağa sola atıp zâyi eden kişi gibidir. Onu bunu gıybet edip sevaplarını etrafa dağıtır. Sonra da yanında hiçbir şey kalmadan kalkar.
Kıyâmet günü kula, amel defteri verilir de içinde bir hasene bile göremez. “Benim namazım, orucum, ibâdetlerim nerede?” deyince ona: “Yaptığın amellerinin hepsi, insanları gıybet ettiğin için zâyi oldu, gitti.” denilir.
Başka birine de amel defteri verilir. O da içinde işlemediği amellerin sevâbını görür. Ona da: “Bunlar, başkalarının seni gıybet etmeleri sebebiyledir.” denilir.
Yahya bin Muâz (rah.) şöyle dedi: “Sende bir mümine karşı şu üç haslet bulunsun: Ona faydan olmuyorsa zararın da dokunmasın; onu memnun edemiyorsan hiç olmazsa üzme; onu övmüyorsan, kötüleme de.”
Hasan-ı Basrî Hazretlerine: “Falan kimse senin gıybetini yapıyor.” denildi. Hasan-ı Basrî Hazretleri de ona bir tabak helva gönderip şöyle dedi: “Duydum ki sen sevaplarını bana hediye etmişsin. Buna karşılık ben de sana bunu hediye ediyorum.”
(Risâle-i Kuşeyriyye)
Hicrî:   03   Şaban   1441  Fazilet Takvimi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder