قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: خَيْرُ النَّاسِ رَجُلٌ مُمْسِكٌ
بِعِنَانِ فَرَسِهِ إِذَا سَمِعَ هَيْعَةً طَارَ إِلَيْهَا. (نصب الراية)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ،: " إنسانلريك
خيرلسى ( الله يولنده جهاد إيجن ) آطنيك يولارنى طوطان كمسدركه ( جهاده جاغران )
بر سَسْ دويديغى زمان او طرافه اوجارجاسينه كيدر ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:
“İnsanların en hayırlısı (Allah yolunda cihad için) atının yularını tutan
kimsedir ki (cihada çağıran) bir ses duyduğu zaman o tarafa uçarcasına gider.”
(Zeylaî, Nasbu’r-Râye)
Hicrî: 21 Recep 1441 Fazilet
Takvimi
İMAM EBU’L-HASENİ’L-EŞ’ARÎ (RAH.)
Ehl-i Sünnet’in büyük imamlarından biri olan İmam Ebu’l-Haseni’l-Eş’arî’nin (rah.) asıl ismi Ali ibn-i İsmâil el-Basrî’dir. Büyük dedesi, Ashâb-ı Kirâm’dan Ebû Mûsâ el-Eş’arî (r.a.) Hazretleridir. İmam Eş’arî Hazretleri H. 260 tarihinde Basra’da doğmuş, takrîben H. 324 târihinde Bağdat’ta vefât etmiştir.
Ebu’l-Haseni’l-Eş’arî (rah.), İmâm Mâtürîdî (rah.) gibi selef-i sâlihînin itikatlarını beyan ve îzah etmiş, ilm-i kelâma büyük bir inkişaf vermiştir.
Fıkhî olarak Şâfiî mezhebine mensûb idi. Ebû İshak Mervezî’nin Şâfiî fıkhına dâir kitabını okumuş, üvey babası Ebû Ali el-Cübbaî’den de Mutezile mezhebine dâir malûmat edinmişti. Pek derin olan ilmî araştırmaları ve mazhar olduğu bazı manevî işâretler, kendisini bu halden kurtarmış, kendisine hakîkat ve hidâyet yolunu göstermiştir. Bundan sonra Mutezile mezhebine büyük bir darbe vurmuştur. Bir gün Basra’da câmi-i şerîfin minberine çıkarak binlerce cemâate karşı i’tizâl (Mutezile) mezhebinden yüz çevirdiğini ve sahîh, nezih îtikadın nasıl olduğunu bildirmiş, bu husûsa dâir yazmış olduğu bir kısım yazıları okumuştur. Vefâtına kadar Ehl-i Sünnet mezhebine büyük hizmetlerde bulunmuştur.
Tâcüddîn-i Sübkî’nin de dediği gibi Ebu’l-Haseni’l-Eş’arî, yeni bir mezheb tesis etmemiş, yeni bir görüş ortaya çıkarmamıştır. Belki o, selef-i sâlihînin mezhebini takrir etmiş; bu hususta yeni delilleri, apaçık ortaya koymuş ve îzâh etmiş, İslâm âleminin birçok taraflarında bir zamandan beri türemiş olan birtakım yanlış, bid’at sâhibi mezheblere karşı mücâhedeye girişmiş ve muvaffak da olmuştur.
İmam Ebû Mansur Mâturîdî ve İmam Ebu’l-Hasen el-Eş’arî Hazretlerinin yolu îtikatta, Ehl-i Sünnet ve Cemâat mezhebidir. Yani Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ve mübârek sahâbîlerinin yoludur. Her asırda ulemâ ve fudalânın her tabakasından binlerce zât kendilerine tâbi olmaktadırlar.
Şâfiî ve Mâlikî mezhebinden olanların ekserîsi, Hanefî mezhebindekilerin bir kısmı ve Hanbelî mezhebinden olan Müslümanların bazıları îtikat meselelerinde Ebu’l-Hasan el-Eş’arî’ye tâbidirler. Ebu’l-Haseni’l-Eş’arî (rah.) Hazretlerinin yazmış olduğu yüzden fazla kitabı vardır.
Ebu’l-Haseni’l-Eş’arî (rah.), İmâm Mâtürîdî (rah.) gibi selef-i sâlihînin itikatlarını beyan ve îzah etmiş, ilm-i kelâma büyük bir inkişaf vermiştir.
Fıkhî olarak Şâfiî mezhebine mensûb idi. Ebû İshak Mervezî’nin Şâfiî fıkhına dâir kitabını okumuş, üvey babası Ebû Ali el-Cübbaî’den de Mutezile mezhebine dâir malûmat edinmişti. Pek derin olan ilmî araştırmaları ve mazhar olduğu bazı manevî işâretler, kendisini bu halden kurtarmış, kendisine hakîkat ve hidâyet yolunu göstermiştir. Bundan sonra Mutezile mezhebine büyük bir darbe vurmuştur. Bir gün Basra’da câmi-i şerîfin minberine çıkarak binlerce cemâate karşı i’tizâl (Mutezile) mezhebinden yüz çevirdiğini ve sahîh, nezih îtikadın nasıl olduğunu bildirmiş, bu husûsa dâir yazmış olduğu bir kısım yazıları okumuştur. Vefâtına kadar Ehl-i Sünnet mezhebine büyük hizmetlerde bulunmuştur.
Tâcüddîn-i Sübkî’nin de dediği gibi Ebu’l-Haseni’l-Eş’arî, yeni bir mezheb tesis etmemiş, yeni bir görüş ortaya çıkarmamıştır. Belki o, selef-i sâlihînin mezhebini takrir etmiş; bu hususta yeni delilleri, apaçık ortaya koymuş ve îzâh etmiş, İslâm âleminin birçok taraflarında bir zamandan beri türemiş olan birtakım yanlış, bid’at sâhibi mezheblere karşı mücâhedeye girişmiş ve muvaffak da olmuştur.
İmam Ebû Mansur Mâturîdî ve İmam Ebu’l-Hasen el-Eş’arî Hazretlerinin yolu îtikatta, Ehl-i Sünnet ve Cemâat mezhebidir. Yani Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ve mübârek sahâbîlerinin yoludur. Her asırda ulemâ ve fudalânın her tabakasından binlerce zât kendilerine tâbi olmaktadırlar.
Şâfiî ve Mâlikî mezhebinden olanların ekserîsi, Hanefî mezhebindekilerin bir kısmı ve Hanbelî mezhebinden olan Müslümanların bazıları îtikat meselelerinde Ebu’l-Hasan el-Eş’arî’ye tâbidirler. Ebu’l-Haseni’l-Eş’arî (rah.) Hazretlerinin yazmış olduğu yüzden fazla kitabı vardır.
Hicrî: 21 Recep 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder