8 Mart 2020 Pazar

RIZKINIZI GÜZELCE TALEP EDİN



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ أَحَدَكُمْ لَنْ يَمُوتَ حَتَّى يَسْتَكْمِلَ رِزْقَهُ فَلَا تَسْتَبْطِئُوا الرِّزْقَ وَاتَّقُوا اللهَ أَيُّهَا النَّاسُ وَأَجْمِلُوا فِي الطَّلَبِ خُذُوا مَا حَلَّ وَدَعُوا مَا حُرِّمَ. (ك)
رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر   ،:  "  محقق سزدن هجبرينز ( كنديسينه تقدير أديلن ) رزقنى تمامن آلنجيه قدار ألبتده أؤلمز ، او حالده رزقنيزيك كجديكنى دوشونميك . الله دان قورقون أى إنسانلر و رزقنزى طلبده كوزلجه معامله ده بولونون . حلال اولانى آليك و حرام قلنان ترك أديك  ."
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Muhakkak sizden hiçbiriniz (kendisine takdîr edilen) rızkını tamamen alıncaya kadar elbette ölmez. O halde rızkınızın geciktiğini düşünmeyin. Allah’tan korkun ey insanlar ve rızkınızı talepte güzelce muâmelede bulunun. Helâl olanı alın ve haram kılınanı terk edin.” 
(Hâkim, el-Müstedrek)
Hicrî:   13   Recep   1441  Fazilet Takvimi

RIZKINIZI GÜZELCE TALEP EDİN

 
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: “Dünyayı güzelce talep edin. Çünkü herkes dünyâdan ancak kendisi için yazılan şeyi elde edecektir.”
Rızkı güzelce talep etmek demek, dînimizde güzel görülen, örfen de övmeye lâyık olan yollarla talep etmek demektir. Yani rızkınızı güzelce talep edin, ısrarcı olmadan, kendinizi aşırı yormadan, birbirinizle kavga etmeksizin ve rızık endişesine düşmeden rızıktan nasîbiniz olan kısmı elde etmekte güzelce gayret edin.
Rabb’ini zikretmeyi unutacak derecede aklını kaybetmeksizin ve şüpheli durumlara düşmeksizin rızkını talepte bulunmak da bu hadîsin mefhûmuna dâhildir. Zîrâ Allâhü Teâlâ, Nur Sûresi’nin 37. âyet-i celîlesinde (meâlen): “Nice erler vardır ki onları ne bir ticaret ve ne de bir alış veriş, Allâhü Teâlâ’nın zikrinden ve namazı hakkıyla kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoyar.” buyurmuştur.
Allâhü Teâlâ her bir insan için bir rızık takdir ve taksim etmiştir. Bu takdir, Cenâb-ı Hakk’ın ezelî ilmi ile ne gecikir ne öne geçer ne eksilir ne de ziyâdeleşir.
İnsan, her ne kadar kendisine takdir olunana er geç nâil olacağını bilse de çalışmayı, gayreti elden bırakmamalıdır. Çünkü hâdiselerin sebeplere göre meydana gelmesi âdetullâhtandır. İşte Cenâb-ı Hakk’ın mülkü üzerindeki âdeti ve hikmeti bu şekilde devam edegelmektedir.
Her ne kadar Allâhü Teâlâ; insanları, yemeden doyurmaya, içmeden susuzluğunu gidermeye kâdir ise de hikmet-i ilâhîsi îcâbı doymayı, yemeye; suya kanmayı, içmeye bağlamıştır. Bu sebeple rıfkla gayret etmek ve güzelce çalışıp kazanmak gibi her şeyin meydana gelmesinin bir sebebe bağlandığını bildirmek için hadîs-i şerîfte ‘güzelce talep edin’ buyurulmuştur.
Buraya kadar anlatılanlardan anlaşılıyor ki muhakkak dünyâyı talep eden ve ona iştiyakla sarılan kimse nefsini hiçbir ehemmiyeti olmayan şeyle meşgul etmiş ve onu faydası olmayan şeylerle boşuna yormuş olur. Hâlbuki elde edeceği şey kendisi için takdir olunandan fazlası değildir.
Hicrî:   13   Recep   1441  Fazilet Takvimi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder