23 Mart 2020 Pazartesi

UHUD GAZÂSI (M. 625) -2-



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ مَا شَحَبَ وَجْهٌ وَلَا اغْبَرَّتْ قَدَمٌ فِي عَمَلٍ تُبْتَغَى فِيهِ دَرَجَاتُ الْجَنَّةِ بَعْدَ الصَّلَاةِ الْمَفْرُوضَةِ كَجِهَادٍ فِي سَبِيلِ اللهِ. (حم)
رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر   ،:  "  محمديك نفسى ، قدرتنده اولان ( الله تعالى يه يمين أدرمكه فرض نمازلردان صكره الله يولنده جهاد كبى كندسنده جنت درجلرى طلب اولونان هجبر عملده يوز صالمامش و آياق طوزلانمامشدر   ."
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Muhammed’in nefsi, kudretinde olan (Allâhü Teâlâ’ya) yemin ederim ki farz namazlardan sonra Allah yolunda cihad gibi kendisinde cennet dereceleri talep olunan hiçbir amelde yüz solmamış ve ayak tozlanmamıştır.” 
(Müsned-i Ahmed)
Hicrî:   28   Recep   1441  Fazilet Takvimi

UHUD GAZÂSI (M. 625) -2-

 
Uhud Harbi’nde düşman ordusu dağılıp kaçmaya başlayınca okçular, Resûlullâh’ın durmalarını emrettiği yerden ayrıldılar. Bu muhâlefet yüzünden Cenâb-ı Hak, müşriklerin kalplerinden korkuyu alıverdi, tekrar döndüler, hücum ettiler.
O gün Müslümanların en zor günü oldu. Ashâb-ı Kirâm’dan yetmiş kişi şehit düştü. Müşriklerden ise on iki kişi öldü. Atılan bir taşla Resûlullah (s.a.v.) yaralandı, azı dişlerinden birisi kırıldı, miğferinin iki halkası mübârek yüzüne battı.
Resûlullâh’ın etrafında Hazret-i Ebûbekir, Hz. Ali, Hz. Abbas, Hz. Talha ve Hz. Sa’d (r.anhüm) gibi birkaç kişi kaldı. O sırada “Muhammed öldürüldü” diye bir yalan haber yayıldı. Sonra Ashâb-ı Kirâm’dan biri “Resûlullah burada” diye çağırınca askerler döndü. Resûlullah (s.a.v.) “Kardeşlerini müdâfaa edene Allah rahmet etsin” buyurup maiyyetindekilerle müşriklere hücum etti ve hepsini defetti.
Bundan sonra Resûlullah (s.a.v.) Hazretleri, şehitler arasında dolaşmaya çıktı. Hazret-i Hamza’yı bir vadinin ortasında mübarek karnı yarılmış buldu. Mübarek burnu ve kulağı da kesilmişti. Çok üzüldüler…
Bunun üzerine: “Sabret, sabrın da ancak Allâh’ın inâyeti iledir ve onlara karşı mahzun olma, yaptıkları mekirden (hilekârâne hareketten) telaş da etme. Zîrâ Allah (küfür ve mâsiyetlerden) iyi korunanlar ve dâimî ihsanda bulunanlarla (rahmet ve inâyeti itibariyle) beraberdir.” meâlindeki (Nahl Sûresi, 127 ve 128.) âyet-i kerîmeleri indirildi.
Yani, “Yâ Muhammed! Uhud gününde uğradığın eziyetlere sabreyle. Hâlbuki senin sabrın Hak Tebâreke ve Teâlâ’nın tevfik ve inâyetiyledir. Ve kâfirlerin senden yüz çevirdiklerine mahzun olma. Yine Müslümanlara olanlara huzursuz olma. Ve kâfirlerin hilekârca hareketlerinden gönül darlığında olma. Hak Teâlâ, nusret ve muâvenetiyle muttakîlerin yanındadır” demektir.
Hicrî:   28   Recep   1441  Fazilet Takvimi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder