1 Ocak 2020 Çarşamba

BESMELE-İ ŞERÎFE



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ اَحَدٌ اِلَّا بِجَوَازِ بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ، هٰذَا كِتَابٌ مِنَ اللهِ لِفُلَانِ بْنِ فُلَانٍ، اَدْخِلُوهُ جَنَّةً عَالِيَةً قُطُوفُهَا دَانِيَةٌ. (طب)
رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر   ،:  "  هج كمسه ( ألنده ) بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ ، بو ، الله طرافندان ، فالان اوغلى فالانه وريلن يازى در . اونى ، ميولرى آشاغيه سارقان يوكسك جنته قويون " ( يازلى ) براتى آلمادان جنته كيره مز   ."

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Hiç kimse (elinde): ‘Bismillâhirrahmânirrahîm. Bu, Allah tarafından, falan oğlu falana verilen yazıdır. Onu, meyveleri aşağıya sarkan yüksek cennete koyun!’ (yazılı) berâtı almadan cennete giremez.”
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Hicrî:   06   Cemâziyelevveel   1441  Fazilet Takvimi 

BESMELE-İ ŞERÎFE


Allâhü Teâlâ, Peygamberimiz Muhammed Mustafâ’ya (sallallâhü aleyhi ve sellem) her işinin başında Esmâ-i Hüsnâ’sını zikretmeyi öğretti. O da ümmetine bu hususu, besmele çekmek sûreti ile tâbi olacakları bir sünnet kıldı. Böylece herhangi bir işimize başlarken yahut bir kitap yazarken hayırla neticelenmesini umarak hep besmeleyi zikrederiz.
Neml Sûresi’nin 30. âyet-i celîlesinde -Süleyman Aleyhisselâm’ın Sebe’ Melikesi Belkıs’a yazdığı mektubunda geçen- besmelenin tefsîrinde şöyle güzel bir mânâ zikredilmiştir: “O, Allâh’ın adıyla ki eğer siz ona karşı kibirlenirseniz, o ulûhiyyet ve izzetiyle sizi helâk eder. Eğer tevbe edip ona îman ile yönelirseniz Rahman ve Rahîm sıfatları ile geçmiş günahlarınızdan ötürü sizi hesâba çekmez. Şimdi bana karşı çıkmayın ve Müslüman olarak teslim olun. Zîrâ, Rabb’im beni Rahman ve Rahîm sıfatlarının tecellisine mazhar kıldı.”
Her hayırlı işimizin başında, o işimizin bereketli olması için besmele-i şerîfe okuruz. Bu, dînin alâmetlerindendir. Şeytanı da defeder. Nitekim Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır ki: “Bir kul, yemek yiyeceği vakit besmele çekerse şeytan onunla birlikte yiyemez. Ama besmele çekmez ise şeytan onun yemeğine ortak olur.”
Ashâb-ı Kirâm’dan Ümeyye bin Mahşî (r.a.) şöyle anlatıyor: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir yerde oturuyorlardı. Bir adam da, yanında yemek yiyordu. O adam son lokmasını alıncaya kadar besmele çekmemişti. Son lokmayı ağzına götürürken -hatırlayıp- ‘Bismillâhi evvelehû ve âhirahû’ dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tebessüm ettiler, sonra buyurdular ki: ‘Şeytan, bu kimse ile birlikte yiyordu. O, Allâh’ın ismini anıp besmele çekince, şeytan yediklerini geri kustu.” (S. Ebû Dâvûd)
Besmele çekmekte, her işine putlarını ve mabudlarını anarak başlayan müşriklere muhâlefet vardır. Besmele; korkanın sığınağıdır, okuyan kimsenin Cenâb-ı Hakk’a bağlandığına ve ona ilticâ ettiğine delâlet eder. İşitene Mevlâ’yı hatırlatır. Allâhü Teâlâ’nın ulûhiyyetini ikrardır. Üzerindeki sonsuz nimetleri itiraftır. Cenâb-ı Hak’tan yardım talep etmektir.
(Kitâbü’l-Besmele, Ebû Şâmme el-Makdisî)
Hicrî:   06   Cemâziyelevveel   1441  Fazilet Takvimi 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder